Benzer Kavramlar
AGlR AĞIR LAÇKA (LAŞKA)-Slack handsomely
AĞCIK—Reticulum—Bir takım vıldızın adı.
AĞ ATMAK—To cast a net. Shooting— Ağın denize atılması
AG BALIKÇILIĞI—Net fishery.
AĞ ÇEKEN BALIKÇI- Drifter. Tnmler- Bkz: "Trol”
AĞ GÖZÜ—Mesh. Wallings
AĞ GÖZÜ LATASI—Mesh stick—Latanın genişliği ağ gözlerinin yapımını sağladığı gibi büyüklük ya da küçüklüğünü de ayarlar.
AĞI.DlP— Demersal gear.
AĞIR AĞAÇ YÜKÜ- Heavy wood good.
AĞIR AĞIR GEL—Ease the helm—Gemi başı sancak ya da iskeleye alınırken hızla dönmeyi ağırlaştırmak için serdümene verilen emir. Bu emri alan serdümen dümeni ortaya ya da karşı tarafa basarak gemi başının gelişini ağırlaştırır. Bu emir "Ağır gel" olarak da söylenir.
.AĞIR AĞIR İLERLEMEK-Dead slow proeeeding. Dead slow headway. Gather way.
AĞIR ACIR YOL ALMA—Fresh way. Dead slow ahead.
AĞIR BUMBA-Heavy Derrick. Heavy hoom. Jumbo derrick. Mastar boom-* Ağır yükleri yüklemek için özel yapılmış dikme.
AGlR DENİZ—Heavy sea—Aştn. alışılmıştan fazla dalgalı deniz.
AĞIRLIK— l)Weight. 2) Sinker—Olta ya da ağ kurşunu. 3) gravity.
AĞIRLIK EĞRİSİ—Curve of weights-Gemi boyunca tekne, makine ve teçhizat gibi sabit ağırlıkların parabol ya da trapez tarzında çizilmesi ve bunun üzerine konumlarına uygun olarak diğer yüklerin uygun biçimde yerleştirilmeleriyle belirli bir yükleme koşulundaki ağırlık eğrisi elde edilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder