ALABİLDİĞİNE-At full speed.As much as possible.
ALABANDAYA YÜK KOYMAK- winging out—Geminin (ambarın) alabandalarına, yük tirizlerine yakın yük koymak.
ALABANDA KÜREK-An order to the rowers put their oar handle's top to the opposite wing of the rower— Kürek topacının karşı alabandaya konulması için kürekçilere verilen emir.ALABANDA KAPLAMASI—Sweat board. Quickwork—Gemilerde özellikle kamaralardaki postalar (ıskarmozlar, eğriler) üzerine vurulan kaplamalar. Bu kaplamalarla saçın soğuk ve terleme etkileri önlendiği gibi güzel görünüş de elde edilir.
ALABANDA İSKELE-Hard a port. Hard left—Dümenin basılabildiği kadar iskeleye basılması için serdümene verilen kumanda. "İskele alabanda" da denir.
ALABANDALAR—Wings. Beam ends— Geminin sancak,iskele borda kaplamalarının iç yüzeyleri.
ALABANDA SANCAK—Hard a starboard. Hard right— Dümenin basılabildiği kadar sancağa (sağa) basılması için serdümene verilen emir. “Sancak alabanda"da denir.
ALABANDA VERMEK—Bkz: “Alabanda çekmek".
ALABİLDİĞİNE ORSA-Close houled—A- laborina seyretmek. Borinaları
iyice lâva edip doldurarak mümkün olduğu kadar rüzgâra yakın seyretmektir Bkz:
"Alaborina seyir”.
ALABORA (ALABURA.ALBURA)- 1) Capsize.
Overtum. To keel over. Turnturtle. Upturn. Overset-Teknenin bir tarafına
yatarak ters dönmesi devrilmesi. 2)Cross a yard—Bir sereni yatay durumdan
dikey duruma getirmek. Babafingo yatay serenleri genellikle Alabora (albura)
edilerek aşağı indirilir ve yukarı çıkarılır.
ALABORA OLMAK-Bkz: “Alabora". To be capsized.
ALABORÎNA HALİNDE —Bkz: "Alaborina seyir”.
ALABORİNA SEYİR — Haul the wind. Taut bowline. Hold a
luff—Borinalan iyice lâv edip doldurarak mümkün olduğu kadar rüzgâra yakın seyrelmektir.
Böyle seyreden gemiye "Alaborina halinde" denir.
ALACA KARANLIK-Dusk-Akşam karanlığı. Bkz: "Tan”.
ALACAKARANLIK IŞINLARI-
crepuscular
ray —Güneş çevrenin (göze- riminin, ufkun) altında iken yaydığı ısınlar. Bkz:
"Tan”.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder