12 Ocak 2015 Pazartesi

ATEŞÇİ

 ATEŞÇİ—Fireman. Stoker—Gemilerde kazan önlerinde, ocaklarda ateş yakmakta çalıştırılan gemi adamı.





Diğer Kavramlar
ATEŞ ÇAMURU—Fire clay—Ateşe dayanıklı çamur.
ATEŞ AÇMAK—To fire. Toopen fire—Düşmana karşı ateş etmeye başlamak.


 ATEŞ—Fire—Ateş, yangın. (Hastada ateşe: “fever" denir )
 ATELYE—Workshop- Küçük işlerin yapılması için gerekli tezgahlara sahip küçük işyeri.
ATALET MOMENTİ—Moment of inertia - Dönme hareketi yapan bir cisimde döndürme momenti ile ters yönde oluşan, cismin kütle ve şekline bağlı fiziksel bir büyüklük.

ATALET KUVVETLERİ-Inertial forces- Hareketteki bir cismin, bu hareketine karşı koyan ve cismin kütlesi ile orantılı olan kuvvetler.

ATALET-Inertia.
A/T— “American terms (grain trade)—Amerikan koşulları (tahıl ticareti'nin ) kısa yazılışı.
 AŞIRMA SOKRA-: ‘Sokra Zigzagları”.
AŞKIN SİGORTA—over insurance—Değerinden fazla yapılan sigorta.

AŞOZ - Rabbet—Kaplama tahtalarının başlarını bindirmek için omurga ile bodoslamalara açılan yuvalar.
----------



ATEŞ ET—To open fire—Ateş-aç.

ATEŞ HATTI—Fire line—Silah ağzı merkezi ile nişan noktası arasında varsayılan çizgi.

ATEŞİ BASTIRMAK—Dam. Bankfire.

ATEŞİ YAYMAK -Spreading- Külhanda ateşi yaymak.

ATEŞ KES—To cease fire—Ateş etmeye son vermek.

ATEŞ KÖPRÜSÜ -Bridge wall- Külhanda bulunun ateş köprüsü.

ATEŞİ KÜLLEMEK—Bkz: ”Ateşi bastırmak”.

ATEŞLEME Ignition—Benzin motorlarında buji tırnaklan arasımda şerare oluşturarak hava yakıt karışımının tutuşturulması.

ATEŞLEME NOKTASI-Ignition point- Bir maddenin yanma (iştiali) tutuşma noktası, sıcaklığı.

ATEŞLEME SICAKLIĞI - Ignition temparature—Bir maddenin yanabilmesi için gerekli olun ısı.

ATEŞLİ — Fevered— Ateşli hasta

ATEŞLİ SİLAHLAR- Fire arms.

ATEŞ TUĞLASI-Fire brick-Genellikle gemi kozanlarında ocakların iç yüzlerini örtmekte kullanılan ateşe dayanıklı tuğ-

ATIŞ İDARE RADARI - Fire radar.

ATIŞ İDARESİ - Fire control.

ATIŞLA KAVRAMAK-Bkz: “Kümelemek”.

ATIŞ MENZİLİ-Firing renge-Torpitonun atılması anında hedef ile alış yapan gemi arasındaki mesafedir. Bu mesafe torpitonun kat edeceği nisbi mesafedir.

ATIŞ TATBIKATI - Fire practice.

ATLANTİK—Bkz: "Atlantik Okyanusu”.

ATLANTİK'İN KUZEYİ —North of Atlantic Ocean. Herring pond.

ATLANTİK OKYANUSU-Atlantic Ocean —Avrupa, Afrika ve Kuzey Güney Amerika kıt‘alan arasında bulunan okyanus .

ATMOSFER— Atmosphere— Yer yuvarlağını saran ve daha geniş anlamda herhangi bir gök cismini çevreleyen gaz tabakası.

ATMOSFER BASINCI-A tmospheric pressure— Atmosferin ağırlığı nedeniyle düşey yönde yaptığı basınç. Deniz seviyesinde ve 15° C da bu basıncın değeri 1 Atmosfer olarak saptanmış olup basınç birimi olarak kullanılır.
(1 atm = l,033kg/cm? = 14.5 Ibs/inch2

ATMOSFERİK —Atmospheric. Strays. Static Şimşek, yıldırımlar v.b. oluşturduğu parazitler. Havada oluşan bu elektriksel olaylar alıclarda parazit olarak duyulur.

ATMOSFERİK DENGE-Atmospheric stability—Hava koşullarının kararlılığını tanımlayan bir terim. Yükselen ve alçalan hava akımları fazla olduğu zaman hava karamız, akımların azlığı ya da yokluğu kararlı bir havayı işaret eder.

ATNALI KELEPÇE — Horse shoe clamp- Ağaç teknede çene ile omurgayı bağlayan kelepçe.

ATNALI LEVHA — Home shoe plate- Dümen rodunun tekneye girdiği yere vurulan suç levha.

ATOL Atoll—Ortasında göl olan halka biçimindeki küçük mercan adası.

ATRİA—Stor a Triang-a Triang yıldızı. Parlaklık: 1.9.

a.t.s.b.e.—"All time saved both ends—Her iki tarafta (yükleme ve boşaltma) kazanılan zaman"m kısa yazılışı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder