BACA YOLU

BACA YOLU— Uptake—Kazanlarda gazları bacaya yönelten kısım. Duman sandığını baca tabanına bağlayan geçit.


Bu Kavramın benzerleri
BACA VENTOSU—Funnel shroud. Funnel stay—Bacayı tepesinde bulunan yerlerden güverteye bağlayan tel halatlar. Bacanın devrilmesini önler.

BACA ŞAPKASI — Umbrella— Bacaların içine (kazanlar fayrap edilmemiş olduğu zamanlarda) yağmur ve kar girmemesi için üzerlerine konulan ince saçtan yapılmış kapaklardır.
 -------------

BACA ZARFI - Funnel cape— Bacanın dışında bulunan ve baca biçiminde olan zarf. Sıcaklığın etrafa yayılmasını Önlediği gibi çekmeye de yararlı olur. Buna Bkz: "Baca fistanı" da denir.

BADANA— Whitewash. Limewash Tank içlerine yapılan çimento badanasına "Cemantwash” denilmektedir.

BADARNA ETMEK- Parcelling. Keckling —Bir halatın temastan ötürü zedelenmesini, hasara uğramasını önlemek için biranda ya da benzeri gereçlerle sarılması. Uzun müddet bağlı olarak yatacak gemilerde halatın kurtağızlarından geçen tasımlarını budama etmekte büyük yarar vardır.

BAGAJ— l)Luggage. Baggage— Yolcuların gemiye beraberinde getirdikleri eşyaları. 2)Baggage room—Bagajın konulduğu yer.

BAĞ —Knot. Bend. Lace— Sağlam ve kolaylıkla bağlanıp çözülmeli üzere gemilerde halat üzerine yapılan düğümler. 2)Bundle—Demet.

BAĞ ÇAPALARI—Bkz: "Çapa tahtaları". Eski ağaç savuş gemilerinde top lumbarlarının alt kenarları ile tavlan kemerelerine kadar olan kalın iç kaplama tahtalardır.

BAĞlL NEM—Relative humidîty—Doymuş havaya göre tanımlanan atmosfer nemi, rutubeti. Nisbi rutubet. Diğer bir deyimle bir metreküp hava içindeki su buharı niceliğinin (salt nem niceliği) aynı sıcaklıkta hu hacmin en çok yüklenebileceği (doymuş haldeki) su buharı niceliğine oranı.

BAĞIŞIKLIK—Franchise—Sigorta poliçelerinde kabul edilen muafiyet koşulu.

BAĞLAMA—1)Mooring. Securing— Bir geminin rıhtıma, şamandıraya, iskele v.b. yerlere bağlanması. 2)Bend—Halatı bir şeyi bağlamak. 3>Lashing— Güvenlik amacı ile bir parçanın yerinden oynamaması için bağlanması.

BAĞLAMA ÇIMASI—Lanyard— Bir şeyi bağlamak ya da iliştirmek için kullanılan
çıma. ip gırcala, sicim, savlo.

BAĞLAMAK l)To moore. To secure— Bir geminin bir deniz uçağının, bir mayının (akıntı, rüzgâr ya da başka etkenlerle yerinden hareket etmemesi için) bir yere, şamandıraya, iskeleye. rıhtıma yatmak. iş görmek, kalmak ya da güvence, için halat ya da zincirle tutunması, bağlanması. 2)To bend— îki halatın birbirine ya da bir halatın örneğin bir aneleye, mapaya bağlanması. 3)To seize—Bir halatın iki çımasını ya da bir halatı bir yere ya da iki ayrı halatı başka bir halatla bağlamak. Başlıcaları: "Çeşitli bağlar", "Düz,yuvarlak" ya da "Kasa piyanı" gibi.

BAĞLAMA KAZIĞI-Pile moorings. Dolphin—Kısaca "Dol". Deniz araçlarının liman açıklarında nehirlerde bağlanabilmesi için deniz dibine çakılarak konulmuş kazıklar kümesi.

BAĞLAMAK. BAŞTAN KIÇTAN-Bkz: "Baştan kıçtan bağlamak".

BAĞLAMA KELEPÇESİ —Dog—Posta bükmede kullanılan tesbit mandalı.

BAĞLAMAK.KIÇTAN KARA-Astern moor- örneğin baştan demirleyerek geminin kıçtan kara olması ve kıçının halatlarla yomalarla bağlanması.

BAĞLAMA KİLİDİ-Span shackle-Güvertede bağlama işlerinde kullanılan mapalı kilit.

BAĞLAMA KOŞULU-Lying up clause. Returns clause—Poliçe iptal edildiğinde ya da gemi limanda bağlı kaldığı zaman ne miktar pirim iadesi yapılacağı hususundaki koşul.

BAĞLAMA LİMANI —Port of Registery. Home port—Geminin sicilde (kütükte) kayıtlı olduğu liman. T.T.K: 819.

BAĞLAMA PARÇASI —Hook— Gemi elemanlarını birbirine bağlayan parça. Bkz: “Bağlantı levhaları".

BAĞLAMA YERİ — Mooring. Mooring station. Pier. Slip—Gemilerin, teknelerin bağlanabileceği yer.

BAĞLAMA YERİ ANLAŞMASI —Berth charter—Bir gemi "On the berth—Yanaşma yerinde yükleme” üzerinden kiralanmış ise yapılan navlun anlaşmasına "Berth charter— Bağlama yeri anlaşması" denir, bu durumda kiralayan (kiracı) gemiyi tamamen yükleyemezse kalan boş yerler için ölü navlun ödemek zorundadır.

BAĞLAMA ZİNCİRİ-Mooring chain-  Palamar halatlarının zayıf kaldığı, yetersiz olduğu durumlarda gemiler zincirle bağlanır.

BAĞLAMIŞI (GEMİ) Laid up—Adamları dağıtılmış, güvenlik nöbetçileri gözetiminde,güvenceli bir yerde demirli ya da bir rıhtıma bağlamış bekleyen gemi. Genellikle navlun krizlerinde ya da
hurdaya çıkarılan, verimliliğini yitirmiş gemilere uygulanır.