BANDO (ET)- l) Let go. Let fly—Tutulmakta ve sağılmakta olan bir halatı bir yükü birdenbire koy vermek. bırakmak kumandası. 2) Bkz: “Bando Mızıka”.
Benzer Terimler
BANDIRA—Flag. Colors—Gemilerin milliyetini gösteren ulusal sancakları.
BALYOZ—Sledge hammer.
BALYA KAPASİTE-Bale space. Bale capacity-Bir geminin balya, çuvallı yük olarak alabileceği yük kapasitesi (hacmi). Bu kapasite ambarın döşemesinden ya da fraş tahtalarının üstünden, kemerenin alt kenarına ve karşılıklı postaların ya da yük tirizlerinin İç kenarları arasındaki mesafelerin çarpımı île bulunur. Dökme kapasiteden yaklaşık olarak % 9 azdır.
BALYA—Bale—Yüklerin eşyaların bastırılarak çemberle kuşatıp denk haline getirilişi.
BALYA ÇEMBERİ - Bale band.
BALYACI — Baler.
BALTİMOR TAHIL NAVLUN ANLAŞMASI—Baltimore Berth Grain Charter Party (form C)—Bu tip' taşıma anlaşması A.B.D. ve Kanada'dan yapılan tahıl yüklemesi için kullanılır.
BALTIK KOSTERİ -Baltic Sea Coaster..
BALTIK DENİZİ-Baltic Sea- Riga ve Danzig körfezleri hariç olmak üzere 59 3/4 0
BALTIK BİRLİĞİ—Baltic Exchange- Gemi sahiplerinin, simsarların üye oldukları Londra Denizcilik Birliği.
BALTA BAŞI(LI) BODOSLAMA-Straight stemmed—Baş bodoslama ları su yüzeyine, omurgasına dikey olan gemi
BALTA BALYOZ—Bkz: "Kalafatçı kalemi"— Ağaç teknede derin armuzları açmak için kullanılan alet.
BALPLI BAŞ—Bulbous bow—Bkz: "Bulp" yapısına sahip baş bodoslama tipi.
BALP—Bulb—Geminin su içinde ilerlemesi sırasında baş tarafta oluşan baş dalgasını söndürmek, dolay ısı ile dalga direnci ve böylece enerji kaybım azaltmak için yapılan ek yapı. Gemilerin tip ve çalışma koşullarımı göre değişik tip (silindirik ve küresel v.b.) ve büyüklükte olurlar.
BALONLAMAK-To balloon out. To swell— Yelkenlerin aşın derecede şişmesi. Bu durum genellikle rüzgâr; karşı geregi şekilde hareket etmemekten doğabilir.
BALON USTURMAÇA-Round fender- Kavun biçiminde olan usturmaça. Dışı eski halatlardan örme, içi mantar parçası ya da eski halat olabilir.
BALİSAJ — Buoyage—Şamandıralamak yöntemi. Şamandıralamak.
BALİNA YUNUS BALIGI TÜRÜ-Cetaces.
BALİNA YAĞI-whale Oil
BALİNA VAHŞİ- Killer whale.
BALİNA.SU FIŞKIRTAN-Spouter.
BALİNA KEMİĞİ (ÇUBUĞU)- whalebone.
BALİNA GEMİSİ—Whale boat. whale chaser.
BALINA FABRİKA GEMİSİ whale factory.
BALINA.ERKEK—Blunt headed Cacholat.
BALINA AVCISI-Whaler. Whaleman.
BALÎNA AVCILIĞI -Whale fishery.
BALiNA—l)Whale. Fin. Humpbacked whale. 2)Cetus. Ceti-Bir takım yıldızın adı.
BALIK YUMURTASI—Fish roe.
BALIK YAĞI - Fish oil. Cod liver oil.
BALIK SÜRÜSÜ SAPTAYAN-Searcher. Fish finder- Balık sunilerini saptayan elektronik aletler.
BALIK UNU-Fish meal.
BALIK SÜRÜSÜ —School. School of fish.
BALIK SIRTI-Camber. Ridge. Ridged. Hogbacked—Güverte ve benzer döşemelerin kambur, dışbükey yapılmış şekli.
BALIK SEPETİ- Fish basket.
BALIK PULU — Fish scale. Argentum.
BALIK PAZARI —Fish market.
BALIK PASTIRMASI-Dried fîsh.Smoked fish.
BALIK ÖLÇÜSÜ - Fish measure.
BALIK KUYRUGU Fish tail
BALIK OLTASI - Fishing line.
BALIK KANADİ-Fin.
BALIK GÜBRESİ-Fish manure-Bkz: "Yük bölümü".
BALIK DONDURMA İŞLEMİ — Freezing. Glazing— Tutulan balıkların dondurulması.
BALIK EZMESİ-- Fish paste.
BALIK ETİ --Flesh of fish.
BALIK ÇORBASI-Fish soup.
BALIKÇI ZIPKINI--Gaff-- Zıpkınlanarak tutulan balıklara uzman balıkçı tarafından atılan zıpkın.
BALIKÇI TEKNESİ—Fıshing boat- Özel olarak balık avlamak için yapılmış ve balık avlama işinde kullanılan tekne.
BALIKÇI SEYİR FENERLERİ —Fishing lights— Denizde Çatışmayı önleme Tüzüğü'ne göre balıkçı teknelerinin gece göstermek zorundu oldukları seyir fenerleri
BALIKÇILIK —Fishery. Fishing
BALIK ÇIKARMA TORBASI-Landing net—Balık ağında tutulan balıkları çıkarmak için kullanılan torba.
BALIKÇI FABRİKA GEMİSİ Fish process (factory) vessel— Balık tutan, işleyen. konserve yapan gemi.
BALIKÇI DlK IRGATI-Line hauler.
------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder