BAROMETRİK GRADYAN

BAROMETRİK GRADYAN_ Barometric gradient— Basınçların düşme nisbetlerini gösteren bir deyim.Bkz "Gradyan."





Benzer Kelimeler

BAROMETRE SÜTUNU— Barometric column

BAROMETRENİN HIZLA DEĞİŞMESİ_ Gradient steep.

BAROMETRENİN YAVAŞ DEĞİŞMESİ Gradient low.

BAROMETRENİN GÜNLÜK DEĞİŞİMİ Diurnal variation of barometer— Barometrik basıncın sabah 04.00 ile 10.00 arasında hafif yükselmesi,sonra öğleden sonra 16.00 ya kadar düşmesi ve 22.00 ye kadar yükselmesi .sabah 04.00’e kadar düşmesi olayı.

BAROMETRE DEĞİŞMİYOR  Barometer is steady.

BAROMETRE CIVA KABI__ Cistern.
BAROMETRE Barometer. Glass. Weather glass— Hava basıncını ölçen alet. Barometrede okunan hava basıncı değişiklikleri diğer verilerle birleştirilince havanın nasıl olacağı hakkında yak¬laşık kararlar verebiliriz. Barometreden yararlanarak yükseklik ölçmeleri de yapılabilir.

BAROGRAF  Barograph— Hava basıncındaki değişiklikleri otomatik olarak kaydeden barometre. Denizde "Aneroidgraf" denilmekledir.

BARMODA ARMALI  Bkzı: ''Bermuda Yelkenli”.

BARKO GEMİSİ, BEŞ DİREKLİ  Five masted barque— Baştan dört direği kabasorta. beşinci direği sübye donanımlı yelkenli tekne.

BARKO  Barque— Bark. Pruva ve gırandi direkleri kabasorta, mizana direği sübye donanımlı üç direkli yelkenli tekne. Eskiden genel anlamda bütün yelkenli tekneler için bu deyim kullanılırdı.

BARINMA LİMANI— Port of refuge. Port of emergency—Zor durumda kaldığında girilen barınılan liman. Durum elverişli olunca liman terk edilir.

BARINAK GÜVERTELÎ GEMİ  Shelter deck type— Bkz: "Barınak Güverte” si olan gemi tipi.

BARINILABİLİR LİMAN  Sheltered harbour. Harbourage.

BARINAK GÜVERTE—Shelter dcck-Ana güverte üzerinde bulunan ve ana güverte gibi havaya (yağmur, rüzgâr, kar v.b.) karşı devamlı kapalı olmayan güverte. (Kapalı olmayan deyimi tonaj (tonilato) açıklıklarını tanımlamaktadır). Bu nedenle tonaj hesaplamalarına dahil edilmez. (Açık barınak güverte). Bu hacmin tonaj hesaplamasına girmesi için tonaj açıklıklarının kapatılması gereklidir. Bu durumda Bkz: "Kapalı Barınak Güverte" oluşur ve bu hacim tonaj hesaplarına katılır.

BARINAK—Shelter. Port—Barınma olanağı olan küçük liman, özellikle kivi taşımacılığı yapan küçük teknelerin barınabilmeleri için küçük bir mendirekle barınılabilir duruma getirilmiş küçük limanlar.

BARÇA —Ancient troop. (warship) vessel— Eskiden asker taşımasında kullanılan savaş gemisi.

BARBUNYA BALIĞI-Striped Mullet. Red Mullet.
BARBET—Barbette—Toplan siperlerin üstünden atılan mazgalsız zırhlı kuleler.

BARBARÎŞKA TUTMAK-Make rolling hitch. Make stoppering—Bkz: "Barbarişka".

BARBAROS-Barbarossa—Kanuni Sultan Süleyman zamanında yaşamış büyük Türk amirali Barbaros Hayrettin Paşa.

BARBARİŞKA — Rolling hitch. Stopper- Bağlanmak üzere bulunan bir halatın tutulması için üzerine bosalık halatla mezo volta alınıp halatın gemi tarafında olan bedeninden dolaştırılarak yapılan bosa. Halat basa.
BARATARYA—Barratry —Gemi sahibinin bilgisi olmadan kaptan ya da gemi adamları tarafından gemiye, eşyaya, yüke bilerek yapılan zarar, ziyan, hasar.

BARAÇOL-: Pıraçol'un diğer bir adı.

BANK FAYR—Bank fire—Ocak basılı bekleme. Bkz: "Ateşi bastırmak”.
BAR—l)Bar—45° Kuzey enleminde O0 C sıcaklıkta 29.53 pus ya da 750.076 mm. cıvaya eşit olan 1 Bar. Barometrik bir birim olarak kullandır. 2)"Barrel—Varil'in kısa yazılışı.
BANDO MIZIKA - Brass band
BANGİZ— Heavy ice floe
BANK —Bank—Çevresine göre sığ olan deniz dibi, sıklık.

----------



BAROMETRİK IŞIK_ Barometric light- cıvası sallandığında barometre boşluğunda oluşan parlak aydınlık.

BARUT_. Gun powdor. Powder.

BARUT ASANSÖRÜ Powder hoist.

BARUT HAKKI_Powder charge.

BAS_ 1) Pump out— örneğin suyun bir yerden boşaltılması için verilen emir