23 Mart 2017 Perşembe

Denizci Terim Anlamları

BOYLAM. (Longitude): Bir mevkiin boylamı, o mevkiden geçen boylam ile başlangıç boylamı arasındaki doğuya veya batıya olan ekvator yayı veya açısıdır. Başlangıç boylamı sıfır derece olup Greenwich’ten geç¬tiği kabul edilir. Boylamlar doğuya doğru eksi değerde olup 0 derece¬den 180 dereceye. Batıya doğru artı değerde ve 0 dereceden 180 dere¬ceye kadar ölçülür. 15 derecelik iki boylam arası bir saat olarak kabul edilir. BOYLAM FARKI. (Difference of Longitude): İki mevkiden geçen boy-lamlar arasındaki en kısa ekvator yayıdır. Mevkilerin her ikiside do¬ğuda veya batıda olursa boylam farkı boylamlar arasındaki adedi fark, mevkilerden biri doğuda diğeri batıda olursa boylam farkı boylamların toplamına eşittir. BOYLAM KEMERE. (Longitudinal beam): Gemilerin güvertelerini sağlamlaştırmak için güverte altlarına konulan ve geminin başı ve kıçı istikametinde uzanan kemerelerdir. BOYNA. (Stccring Oar, Seul!): Ufak deniz araçlarında dümen yerine kullanılan ve kıç aynalığa kayışla bağlanarak geriye doğru sarkıtılan kürek. Boynayı sağa sola sallamak suretiyle ufak tekneler ileriye doğ¬ru gider. Buna boyna küreği de denir. BOYNA KÜREĞİ. Bak. Boyna. BOYUNDURUK. (Yoke): Bitalara, kemere istikametinde geçirilen de¬mir çubuk. BOYUNDURUK YEKE. (Yoke): Ekseriyetle kiklerde ve şarpilerde kul-lanılan daire yayı şeklindeki yeke. BÖLME. (Bulkhead, \Vatertiğht): Gemilerin duruş kabiliyetlerini ar¬tırmak için gemi dahilindeki muhtelif yerleri birbirinden ayıran tam su geçirmez bölme perdeleri arasında kalan boşluklar. BÖLME DAYAKLARI. (Subdivisions): Bölmeleri takviye etmek mak-sadıyla kullanılan ağaç dayaklar. Bu dayaklar bölmelerin içinde mu¬hafaza edilir ve yandaki bölme su aldığında bölmeyi takviye etmek üzere kullanılır. BÖLME KAPORTASI. (Watertiht Door): Bir bölmeden diğerine geç¬mek için su geçirmezliği temin edilmiş olan geçitlerin kapıları. BÖLME PERDELERİ. (Watcrtight Bulklıead): Bir geminin makine dairesi ile yük ambarlarını veya diğer yerleri birbirinden ayırmak ge¬minin duruş gücünü ve arzani (enine) sağlamlığını artırmak, yangın vukuunda yangının bir bölmeden diğerine geçmesine mani olmak üzere yapılmış olan arzani su geçirmez perdelerdir. Perdelerden bir diğerine geçişler, perdeler üzerindeki su geçirmez bölme kaportaları vasıtasıyla sağlanır. BRAGO/BRAGA. Bak. Birago. BRAGOT. (Bracket): Seren cundalarındaki prasya tornolan. BRAKÎL. Bak. Baston brakili. BRİGANTİN. (Brigantine): Pruva direği kabasorta arma, grandi di¬reği sübye arma olan ve brik tipi yelkenli gemilerden daha küçük ge¬mi. Bunlara uşkuna brik de denilir. BRİG/BRİK. (Brig): İki direkli ve kabasorta armalı yelken gemisi. BUDÜ TAMAMI. (Departure): Kerte hattının doğu veya batıya doğ¬ru mil yönünden hasıl ettiği mesafe. BULUT. (Cloud): Su buharının atmosfer içindeki görüntüsüdür. Bu¬lutlar bulundukları yüksekliklere göre üç sınıfa ayrılırlar. 1. Yüksek bulutlar. Sirüs, Sirostratüs, Sirokümülüs. 2. Orta bulutlar. Altostratüs, Altokümülüs. 3. Alçak bulutlar. Stratokümülüs, Nimbostratüs, Kümü¬lüs. Kümülo nimbus, Stratüs. BULUT TAVANI. (Ceiliııg): Bulutların yeryüzünden olan yüksekliği. BUMBA. (Boom): Genel manada yatay olarak kullanılan serenlere denir. Yan yelkenlerin altabaşo yakalarını gerip açmak üzere kulla¬nılan serenlere de bumba denir. Bumbalar açıldıkları yelkenlerin isim¬leri ile anılır. BUMBA ÇATALI. Bak. Çatal. BUMBA ÇEMBERİ. (Spider hoop): Bumbaların dik ventosunu ve orsa pupa palangalarını takmak üzere bumbalara geçirilmiş olan bir veya birden fazla mapası olan demir çember. Bumba çemberine Orsa Pupa çemberi de denir. BUMBA YARIMAYI. (Gali cleat): Üzerine bumbanın çatalı oturan, direğe mıhlanmış yarımay şeklindeki ağaç. BUNKER. (Bunker): Gemi ambarlarına verilen genel isim. BURAK SANCAĞI. Bak. Tehlike sancağı. BURANDA. (Sailor’s hammock): Personelin yatmaları için dikdörtgen şeklinde buranda bezinden yapılmış yatak altlığı. BURANDA BAĞI. (Marliııg lıitch): Yelkenleri ve burandaları sarmak için mezevoltalardan ibaret olan bağ. BURANDA KASAVELESİ. (Girthline haınmock): Buranda şıpkaları¬nın bağlanması için erat mangalarının alabandalarına veya puntel- lerin üzerlerine konulan demir çubuklar veya buralara gerilen halat¬lar. Bak. Kasavele. BURANDALIK. (Stowing place tor hammocks): Burandaların gündüz¬leri muhafaza edildikleri gemi içindeki bölmeler, ayrılmış olan yerler. Burandalıklann güverte üzerinde olanlarına Prampet veya Metres denir. BURANDA ŞIPKASI. (Hammock clue): Buranda bezlerinin üzerinde¬ki matafyonlara bağlanmak üzere bir anele içinden geçirilerek yapı¬lan şıpka. BURÇLAR. (Zodiacal constallations): Ekliptiğin her iki tarafına 80 derece uzayan gök kuşağına burçlar mıntıkası denir. Bu mıntıkada, güneş, ay ve seyre elverişli gezegenler (Mevki tayini için irtifa alma¬ya yarayan gezegenler) bulunur. Burçlar mıntıkası 12 kısma bölün¬müş olup isimleri Arapça ve Türkçe olmak üzere şöyledir : Koç-Hamal, Boğa-Sabir, tkizler-Cevza, Yengeç-Seretan, Arslan-Eset, Başak-Sümbüle, Terazi-Mizan, Akrep-Akrep, Yay-Kavis, Oğlak-Cedi, Kova- Balık- BURGATA. (Inch): Lif halatların kalınlıkları burgata ile ifade edilir. Bir halatın çevresinin uzunluğu o halatın burgatasını gösterir. Bir burgata l pus veya 2,54 santimetreye tekabül eder. BURGATAMETRE. (Soıuıding rod): Lif halatların burgatalarını ölç¬mekte kullanılan taksimatlı bir kompastır. Tel halatların kalınlıkları da burgatametre ile ölçülür. Ancak tel halatlarda ölçülen kısım hala¬tın çevresi değil halatm çapıdır. Tel halat burgatametrelerinde taksi¬mat bu esasa göre yapılmıştır. t BURİNA. Bak. Borina. BURÎNATA. Bak. Borinata. BUR MALI KANCABAĞI. (Catspaw): Bir halatı bedeninden kancaya bağlamak için yapılan bağ. BÜKÜM. (Laid): Bir halatın imali sırasında halat kollarının sağa ve¬ya sola doğru kıvrılmasıdır. Kolları sağa kıvrılı halatlara sağa büküm¬lü sola kıvrılı halatlara sola bükümlü halat denir. BÜLBÜL. (Becket): Palanga rigavolarmın bağlanmaları için makara¬ların alt nihayetlerinde bulunan radansa veya kasa. BÜYÜK AVARYA. (General Average): Denizde bir tehlikeden korun¬mak için yapılan müşterek masraf ve tehlikeden dolayı hasıl olan za¬rar. Büyük avarya sebebiyle meydana gelen masraflar gemi, navlun ve yük arasında taksim edilir. Başlıca büyük avarya tipleri şunlardır. Gemiyi karaya oturtma, gemiyi hafifletme, denize mal atma, barın¬ma, gemi savunması, tevkif ve dispeç için borçlanma. BÜYÜK AYNA. (Iııdex nıirror): Seksentta uzade kolunun üst nihaye¬tine ve aletin yüzeyine dik olarak konulmuş ayna. Bak. Seksant. BÜYÜK BASTON. (Jibboom): Ana cıvadra üzerine sürülen baston. Bak. Cıvadra. BÜYÜK BASTON BOSASI. (Jibbooııı stopper): Büyük bastonu cıvadra üzerinde sabit tutmak ve geriye doğru kaymasını önlemek için cıvadra destamorasmdan alman ve büyük bastonun topuğundan dolaştırıldık¬tan sonra tekrar cıvadra destamorasına alman zincir. BÜYÜK BASTON KÖSTEĞÎ. (Martingale, Martingale Stay): Büyük baston cundasının yukarıya doğru kalkmaması için bir çıması saka¬lın cundasına bağlanan halat. BÜYÜK BASTON MARSİPETÎ. (Jibboom foot rope): Flokların aşağı¬ya indirilmeleri sırasında personelin rahat çalışabilmeleri için bir çı¬ması büyük baston destamorasına diğer çıması ventolara bağlanan ve doblin bırakılmış halatlardır. BÜYÜK BASTON VENTOSU. (Jib guy): Bastonun sağa ve sola oyna¬masını önlemek için bir çıması bastonun cundasına diğer çımaları bıyığın her iki cundasma bağlanan halatlardır. BÜYÜK DAİRE. (Great Circle): Yer küresinin merkezinden geçen düz¬lemin kesitinde meydana gelen dairedir. Bir büyük dairenin baş nok¬tası kutuba en yakın bulunan noktasıdır. BÜYÜK DAİRE SEYRİ. (Great Circle Sailing): Dünya üzerinde, iki mevki arasındaki en yakın mesafe bu iki mevkiden geçen, büyük dai¬re yayı olduğu nedeni ile Okyanuslarda yapılan uzun mesafeli seyir¬lerde, daha kısa yoldan seyri tamamlamak için, kalkış ve varış mevki- lerinden geçen, büyük daire yayı üzerinde yapılan bir seyir’dir. BÜYÜK FLOK. (Jib, Outer jib): Pruva gabya direğinin kapelesinden büyük bastonun cundasına gelen larmonun üzerine açılan üç köşeli yelken. Buna dış büyük flok’ta denilir. Bak. Flok. BÜYÜK FLOK LARMCSU, (Jib Stay, Outer Jib Stay): Pruva gabya çubuğunun kapelesinden büyük bastonun cundası arasına donatılan ve üzerine büyük flok açılan istiralya. BÜYÜK TON. (Long ton): 2240 librelik bir ağırlıktır. BÜYÜK TONOZ. (Stream Anchor): Harp gemilerinin kıç taraflarında veya omuzluklarında küçük gemilerde kıç üstünün uygun bir yerinde bulunan ve genellikle ocaklık demirlerinin üçte ikisi ağırlığında olan demir. Tonoz demiri de denir. Büyük tonoz demirleri sığlığa oturmuş gemileri yüzdürmede, demirli gemilerin demir mevkilerini değiştirme¬de ve salmayı önlemek için kullanılır. BACA BABA Balıksırtı Güverte  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder