12 Nisan 2017 Çarşamba

D HARFLİ GEMİCİ KELİMELERİ



DİREK ÇEMBERİ. (Mast Hoop, Mast Ring): Ağaçtan yapılmış olan di-rekleri sağlamlaştırmak için direk üzerine konulan enli demir çember. Demirden yapılmış olan bu çemberler ısıtılarak genişletilir ve direk üzerine geçirildikten sonra soğutulur. Soğuyan demir ufalır ve ağacı iyice sıkar. Eskiden direklere demir çember yerine halat sarılırdı. DİREK DİBİ MAYMUNCUKLARI. (Fivcrail): İşaret ve sancak savlo- ları ile yelkenli gemilerde gabya yelkenlerinin iskotalarınm volta edil¬meleri için direklerin çevresine konulmuş Iskarmozlar ve bastikalı bi- talardır. DİREK FİSTANI. (Tabenıacles): Suların içeriye girmemesi için dire¬ğin güverteden geçtiği ıskaçanın etrafına su geçirmez şekilde konulan tahta çember. DİREK ISKAÇASI. (Step): Direk topuklarının omurga üzerine otur¬duğu kare şeklindeki oyuk. DİREK SAPANI (Mast sling): Silyon palangası ile herhangi bir cismi kaldırmak için kullanılacak palanganın takılması için direk üzerine sarılan sapan. DİREK YÜKSEKLİĞİ. (Mast lıeight): Direklerin şapkalarından su yü-zeyine kadar olan yüksekliği. Direk yüksekliği gemiler arasındaki me¬safeyi ölçmek için steyşin kiper üzerine tatbik edilir. DİRİSA. (Shifting): Bir cismin istikametinin değişmesi, değiştirilmesi. DİRİSA ETMEK. (To shift): Bir cismin, seren bumba gibi şeylerle top¬ların istikametlerini değiştirmek. Rüzgârın esiş istikametinin değişme¬sine de Rüzgâr dirisa etti denir. DİSPEC YOK. (Free Dispatch): Yükleme veya boşaltmanın mukave¬lede belirtilen süre içinde bitirilmesi halinde dispeç ücretinin ödenme¬yeceğini ifade eden terim. DİŞİ İĞNECİK. (Rudder Braccs): Dümenin kıç bodoslama üzerinde durması için kıç bodoslama üzerinde bulunan ve erkek iğneciklerin geç¬mesi için ortaları delik olan madeni yuva. Bak. Dümen DOBLİN. (Loop): İki çımasından gergin olmayacak şekilde tutulan ve¬ya biı* yere verilmiş olan halatın orta kısırımda meydana gelen kavis. DOBLİN ALMAK. (Double up): Bir gemiden herhangi bir yere verilen halatın iki çıması da gemide kalacak şekilde halat verme usulü. DOBLİN İZBARÇO BAĞI. (Bowlinc on the bight): Çıması doblin ha¬line getirilmiş olan bir halatın dobiininde yapılan bağ. DOĞRULTUCU KOL. (Righting Arın): Ağırlık merkezi ile yeni sephiye merkezini birleştiren dik kol. DOĞRULTUCU VEZNİYET. (Righting Moment): Gemi yattığı zaman gemiyi tekrar eski durumuna getirmek için yeni sephiye merkezinden yukarıya doğru tesir eden vezniyet. DOKUZ OTURAK OTURMAK. (Stranding har d and fast): Bir gemi ve¬ya deniz aracının bir sığlık veya kayalığa baştan kara olarak oturma¬sıdır. DOLDURMAK. (To fiil; U> tauten): Uygun rüzgâra alarak yelkenleri rüzgârla doldurmak. Çarmık boşluklarını, palanga veya liftin uskur¬larla gidermeye de doldurmak denilir. DOMUZ ARABASI. Ağır ve hacimli cisimleri bir yerden bir yere götür¬mek için özel surette ağaç veya demirden yapılmış araba. DOMUZ DAMI. (Pig rooi): Çürüyen gemi direklerini sağlamlaştırmak için çürüyen yerin etrafına kaim ağaçlardan yapılan çerçeve. DOMUZ TIRNAĞI. (DeviPs cle\v): Bir tarafı anele, mapa veya bakia üzerine takılmak için iki tırnaklı çatal olarak, diğer tarafı aneleli de¬mir kanca DONANIM. (Tackle): Gemilerin direk, seren, halat, istiralya gibi teç-hizatının tümü. DONANMA. (Navy - Flcct): Devletlerin deniz alâka ve menfaatlerini korumak maksadıyla deniz savaşlarında kullanılmak üzere, değişik maksat ve hizmetlere uygun, askeri gemiler topluluğudur. DONATAN. (Tackler): Gemisini deniz ticaretinde kullanan gemi sahibi veya başkasına ait bir gemiyi kiralayarak kullanan kimse. DÖKME BOZMAK. (Break Bulk): Bir yük gemisinde ambar kapakla¬rının açılarak yükün boşaltılmaya başlanması. DÖKÜNTÜ. (Ledge): Deniz sathına yakın sığlıklarla kaya kümeleri. DÖNÜŞ. (Rotation): Muayyen bir dümen açısı kullanarak geminin bir daire yayı üzerinde ilerleyerek yönünü değiştirmesi. DÖRT KÖŞE YELKEN. (Scjuare sail): Alt ve üst kenarları birbirine paralel olmayan yan yelkeni. Bak. Yan yelken, Randa yelkeni. DRAFT. (Draft): Geminin çektiği su. Bak. DÖŞEK BAŞI İSTİRALYASI. (Bilge kcclsoıı): İstiralyaların en iç tara-fında olanı. Dirsek başı istiralyası da denilir. DRAM. (Rccl): Kullanılmadığı zamanlarda halatların veya halat gibi malzemelerin sarıldığı ve bir mil etrafında elle veya elektrik motoru vasıtasıyla çevrilen iplik makarası şeklindeki silindirler. DUBA. (House boat): Yük taşımak ve köprülere ayaklık yapmak gibi genel hizmetlerde kullanılan ağaç veya saçtan yapılmış araçlar. Yük taşımak için yapılanları motorsuz olduğu gibi motorlu olarak da ya¬pılırlar. DUMAN SANDIĞI. (Fire box): Dumanların bacaya girmeden ewel top-landığı sandık. DURGUN SU. (Slack \Vater): Met ve cezir akıntılarının başlama ve bitme zamanları arasındaki zaman içinde sularda yatay bir hareket olmaz. Suların bu haline durgun su denir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder