DEMİR TARAMAK. (Hold thc anchor-flounder): Demirin, çok kuwetli fırtına veya akıntılar sebebiyle zincirin deste etmesi ve demirin deniz dibindeki yerinden kurtularak gemi ile birlikte sürüklenmesidir. Taramaya mani olmak için zincire verilecek kaloma miktarı yeterli tutulmalı ve gemi demirlerken usulüne uygun olarak zincir deniz di¬bine döşenmelidir. Zincirin üst üste yığılması taramayı kolaylaştırır. DEMİR YATAĞI. (Anchor Bcd): Loça kovanının borda tarafında bu¬lunan ve demir üzerine uygun si şekilde oturacak biçimde yapılmış dökme demirden yapılı kısım. DEMİR YERİ. (Dertli): Bir liman içinde gemilerin demirlemeye mü¬sait olduğu yerlere demir yeri denir. Deniz haritalarında bu gibi yerler bir çıpa ile gösterilir. DEMİR YERİ. (Anchorage): Seyirden limana gelen bir geminin he¬saplanan demir yerine geldiğini belirtmek üzere vardiya subayı tara¬fından söylenen terim. DEMİR YERİNE OTURDU. Vira edilen bir demirin loçadaki yerine oturduğunu köprüüstüne bildiren terim. Bu halin olması ile komutan abosa komutunu verir ve zincir bosaya vurulur. DEMİRLEME YERİ. Bak. Demir yeri. DEMİR ZİNCİRİ. (Anchor Gablc, Anchor Chain): Gemi demirlerinin bağlandığı zincir. Demir zincirlerinin uzunluğu İngilizlerde 15, Ameri¬kalılarda 12,5 kulaç olarak kabul edilmiştir. Demir zincirlerinin her parçası birbirine zincir kilidi denilen bir kilitle kilitlenir. Beher demire ait toplanı zincir uzunluğu gemi tipine göre 5-11 kilit arasında değişir. DENİZ DEMİRİ. (Drag, Dıogue): Çatlakların fazla olduğu sahillerde karaya doğru seyreden bir deniz aracının kıç tarafından denize bırak¬tığı koni şeklindeki brandadan yapılmış torba. DENİZ DİBİ. (wSea Buttom): Deniz suyunun en alt kısmı. Deniz diple¬rinin karakterleri cleniz haritalarında kısaltılmış harflerle belirtilir. DENİZE ELVERİŞLİ GEMİ. (Sea uortlıy vessel): Tekne, umumî do¬natım, makine, kazan gibi esas kısımları bakımından yapacağı yol¬culuğun (Anormal ve beklenmeyen tehlikeler hariç) deniz tehlikeleri¬ne karşı koyabilecek durumda olan gemidir. DENİZE ELVERİŞLİLİK. (Sea Wortlıiness): Bir geminin heı yönden sağlamlık, su sızdırmazlık. makul tehlikelere karşı emniyetli ve taşı¬nacak yükün selâmetle nakli için her türlü tedbirin alınmış ve arzu edilen sefer için hazır olduğunu ifade eden bir terim. DENİZE ELVERİŞSİZLİK. (Unseaworthines): Bir geminin, bakım tu¬tum noksanlığı, tamiri, personelinin noksan oluşu, teçhizatının seyre elverişsiz oluşu, yükün gerekli şekilde istif edilmemiş olması sebebiyle denizin alelade tesirlerine karşı durmaya uygun olmadığını ifade eden terim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder