GEMİ TERİMLERİ E HARFİ

EĞLENMEK. (Heaving to): Hareket halinde bulunan bir geminin herhangi bir sebeple makinelerini stop ederek durması veya pek ağır yolla seyretmesi. EKLİPTÎK. (Ecliptic): Güneşin bir yıl zarfında doğudan batıya doğru üzerinde hareket ettiği büyük daire. Ekliptik’e tutulma dairesi de de¬nilir. EKSİK TUTULMA. (Slıort cclipsc): Ay ve güneş tutulmasında ay ve¬ya güneş kısmen görülüyorsa bu şekilde tutulmaya eksik tutulma veya parçalı tutulma denir. EKVATOR. (Equator): Kutupları birleştiren çizgilere dik olan yerkü¬renin büyük çemberi. Yer üzerindeki bir noktanın koordinatları Ek¬vatora göre belirlenir. Ekvatorun kuzeyindeki noktaların işaretleri artı, güneyindeki noktaların işareti ise eksi değerdedir. EL DONANIMI. (Iland gear): Makine, motor ve elektrikle çalışan ve kullanılması zarurî görülen ırgat, dümen gibi gemi akşamının gerek¬tiğinde elle kullanılacak şekilde lüzumlu malzemelerine, palanga ve ma¬nivelalarına denir. EL DÜMENİ. (Iland steering): Dümen donanımındaki bir anza sebe¬bi ile kumanda edilemeyen dümeni, bu donamından ayırarak mekani- ki bir şekilde ve insan gücü ile kullanacak biçimde yapılmış dümen donanımı. El dümenleri genellikle kıç tarafa yakın bir yerde bulunur. ELEKTRİKLİ İSKANDİL. Bak. Sonik iskandil. ELEKTRİKLİ PARAKETE. (Electric log): Geminin süratini devamlı olarak gösteren ve elektrikle çalışan alet. Geminin süratini ve gittiği mesafeyi gösteren bu aletten alınan elektrikî kollar vasıtasıyla muh¬telif yerlere konulan ripiterlerden faydalanmak mümkündür. EL FLAMASI. Bak. Simafor sancağı. EL FLEYŞINI. (Aldis signal light): Elde taşmabilen ve elektrikle ça¬lışan ufak işaret feneri. Işığın uzak mesafelerden görülmesi arzu edil¬meyen hallerde yakın mesafeler için kullanılır. Bak. Aldis. EL İNCESİ. (Hauling Linç, Bolo Line): Gemiden gemiye, sahile veya sahilden herhangi bir yere verilmesi güç olan ve mesafesi fazla olan yerlerde kalın halatları vermek için atılan 1, 1.5 burgata kalınlığın¬daki halat. El incelerinin aynı istikamette ve uzak mesafeye gitme¬lerini sağlamak için atılan taraftaki çımasına yeteri kadar ağırlık konulur (Genellikle 1,5 libre ağırlığında kum). Bir torba içindeki bu kum torbasının üzeri gırcıla ile örülerek yuvarlak hale getirilir. EL İSKANDİLİ. (Hand Lcad): Derinlik ölçmekte kullanılan basit bir alet. El iskandili 7-14 paund ağırlığında bir iskandil kurşunu ile üze¬ri kulaç işaretleri ile işaretlenmiş yeteri kadar uzunluktaki bir iskan¬dil halatından meydana gelir. EL İSKANDİLİ HALATI. (Hand Leadline): İskandil kurşununun bağ-landığı ve üzerinde kulaç işaretleri bulunan 1-1,5 burgatalık 25-30 ku¬laç uzunluğundaki lif halat. ELLEMEK. (HAND ÖVER IIAND): Halat bedenini bir elden diğer ele geçirmek suretiyle halatı çekmek. EL PALANGASI. (Watch tackle): Gemiciliğin gerektirdiği birçok yer¬de kullanılan bir makara ve bir turnodan ibaret basit palanga. EL VİNCİ. (Iland crane): Ufak botları ve ağırlıkları kaldırmada kul¬lanılan ve elle çevrilen vinç. EMNİYET FİLİKASI. (Safcty l»oat): Seyir halinde bulunan gemilerde heran denize indirilmeye hazır olan filika. Seyir esnasında filika per¬soneli filikanın yakınında bir yerde bulunur. Deniz filikası da denilir. EMZİRME KASA. (Cut S plice): İki halatın çımalarını birbirlerinin bedenleri üzerine dikiş yapmak suretiyle meydana gelen kasa. EN. (Beanı, Breadth): Bir geminin mastori postalan arasındaki geniş¬liği. Diğer bir deyimle gemilerin en geniş yeri. Buna gemi arzı da denir. EN ALÇAK SU. (Lo\v water): Bir ay gününde bir yerde vukubulan iki alçak sudan daha alçak olan su. ENLEM. (Latitııte): Bir mevkiin ekvatora nazaran uzaklığı. Buna arz da denir. Enlem daireleri ekvatorun kuzeyine doğru pozitif, güneyine doğru negatif değer alır. ENLEM DAİRESİ. (Latitude): Ekvatora paralel olan bütün noktalar¬dan geçen daire. ENLEM FARKI. (Differencc of latitude): Birbirinden farklı durumda bulunan iki noktadan geçen enlemler arasındaki meridyen yayının açısal uzunluğu. ENLEM KEMERE. (Latitude beanı): Gemi postalarını birbirine bağ¬layan ve üzerine güverte sac veya tahtaları döşenen demir potreller. ERKEK İĞNECİK. (Pintlc ol' radder): Kıç bodoslama üzerindeki dişi iğneciklere geçmek üzere dümen kuşağının gerisinde bulunan pimler. Bak. Dümen. ESAS SEMT DAİRESİ. Ufkun doğu ve batı noktalarından geçen dikey daireler. Esas semt dairesinin düzlemi, meridyen ve ufuk düzlemine diktir. EVET SANCAĞI. (Afi'irmative Flag): Sancak muhaberesinde, olumlu cevabı gösteren işaret sancağıdır. ESNEMEK. Kuwetli rüzgâr sebebiyle yelkenlerin dolması ve direklerin hafifçe bel vermesi. ETLİ ZİNCİR. (Link of chain): Baklasının boyuna göre kalınlığı fazla olan zincir.