FIÇI BAĞI. Bak. Fıçı izbirosu. FIÇI HACMİ. (Barrel Bulk): Beş l’it küplük hacme müsavi olan bir hacim ölçüsü. FIÇI İZBARÇOSU. (Barrel sliııg): Ağızları açık olan fıçılan kaldırmak için fıçı üzerine yapılan bağ. FIÇI İZBİROSU. (Cask Sliııg): Fıçıları yan olarak kaldırmak için fıçı üzerine yapılan izbiro. FIÇI SAPANI. (Can llook): Fıçı, varil ve bidon gibi cisimleri yatay olarak kaldırmak için iki ayaklı ve ayaklannın uçlarına kanca veya demirden yapılmış tırnakları bulunan tel veya zincir sapan. Bak. ÇırçıL FIRDÖNDÜ. (Swivel): Biri döndüğü zaman diğeri dönmeyen iki bak¬la. Fırdöndüler daha ziyade gemi demirlerinin zincirle birleştiği zin¬cir çımasına konur. Fırdöndü, gemi demirliyken zincirin gamba al¬mamasını sağlar. Bak. Karamusal fırdöndüsü. FIRDONDÜLÜ BASTİKA. (Roller chock): Kurt ağızlarının iç tarafına konulan ve bir eksen etrafında dönen silindirlerden yapılmış bastika. Kurt ağızlarından geçirilen halatların, geminin hareketi ile kurtağı- zının iç kenarına sürtünmesi suretiyle yıpranmasını önler. FIRDONDÜLÜ KANCA. (Swivel hook): Makaraların alt veya üstleri¬ne takılan ve bir eksen etrafında dönen kanca. FIRDONDÜLÜ KURTAĞZI. Bak. Fırdöndülü bastika. FIRİŞKA. (Lightbreeze): Hızı saniyede 5-12 metre olan hafif rüzgâr. FIRTINA. (Stornı): Orta yükseklikteki dalgaları oluşturan ve hızı sa¬niyede 12-20 metre olan rüzgâr. FIRTINA İŞARETLERİ. (Storms signal): Çıkması muhtemel olan fır¬tınaları denizcilere daha ewelden bildirmek için işaret istasyonları civarına veya kıyıların belirli yerlerine konulan direklere çekilen özel işaretler. FIRTINA KÜPEŞTESİ. (Stornı gunnel): Ufak deniz araçları ile gü¬verte çalımları az olan yelkenli ve motorlu teknelerde, denizli hava¬larda deniz sularının içeriye girmemesi için küpeşte üzerine dikilen puntellere tutturularak teknenin boyunca gerilen branda bezi. FIRTINA YELKENİ. (Stornı sail): Fırtınalı havalarda kullanılan ve normal yelkenlere oranla daha küçük ebatta ve daha kalın branda bezinden yapılmış yelken. FİŞKA ANELESİ. (Fişli tackle): Fişka donanımını demire tutturmak için demir bedeni üzerinde bulunan anele. FİŞKA DONANIMI. (Fish tacklc): Demirin tırnağmı demir pabucuna oturtmak için kullanılan fişka mataforası üzerindeki donanım. FİŞKA KAMÇISI. (Fish shackle): FİŞKA kancasına bağlı olan armo- da'armada halatı. FİŞKA MATAFORASI. (Fish): Griva mataforasının gerisinde bulunan matafora. Griva ve fişka matafora teşkilâtı eski yelkenli gemilerde kullanılırdı. Zamanımızda daha ziyade yelkenli okul gemileri ile özel büyük yatlarda kullanılmaktadır. FİLADOR. (Lanyard): Çarmıklan doldurmak ve bunları istenilen va¬ziyette bulundurmak için boğataların gözlerinden dolaştırılan halatlar. FİLADOR BAĞI. (Köse lashing): İki kasayı birbirine veya bir halat kasasını seren gibi herhangi birşeye bağlamak için yapılan bağ. Bu bağa marsipet bağı da denilir. FİLADORLU KASA. Bak. Çatal kasa. FİLANDRA. (Streamer): Uçkurluk kısmı dar ve uca doğru incelerek darlaşan uzun bez. Flandralar, Türk bahriyesinde gemilerin komutanı subay olduğu zaman tek direkli gemilerde pruva direğine, çift direkli gemilerde grandi direğine çekilen kırmızı şaliden yapılmış ve uçkur¬luk tarafında ayyıldız bulunan alâmettir. FİLARİ. (Several loops at tlıe eııd of a rope): Bir halat çımasının, kasa, anele ve direk gibi yerlerden birkaç kere dolaştırmak. FİLASA. (Yanı): Halat kollarını meydana getiren ve birkaç telin bir araya getirilerek ve bükülerek yapılan kalınca tel. Sağa bükülerek yapılan kınnaplara da Filasa denir. FİLASA BAĞI. (Rope yanı kııot): Mürnel veya Ligadora yapmak için birbirine bağlanacak kısa halat masalarının düzgün olarak birbirine bağlanmasında kullanılan bir bağ şeklidir. FILEYŞIN. (YARDARM BLINKING LIGHTS): Geceleri ışıkla muha¬bere yapmak için direk şapkalarına veya serenlerin cundalanna ko¬nulan ve maniple vasıtasıyla yakılıp söndürülen fener. FİLİKA. (Ships boat): Eski gemilerde personelin sahile gidip gelme¬leri ve ikmal işleri için kullanılan ağaçtan yapılmış kürek ve yelkenle hareket eden büyük tekne. Filikalar her oturakta iki kişi ve her kü¬reği bir kişi çekmek suretiyle hareket eder. Oturak sayılarına göre üç çifte, beş çifte ve yedi çifte olmak üzere isimlendirilirler. Yedi çifteden büyük olanlarına tşkampavya denir. FİLİKA BİRAKİL ZİNCİRİ. (Boat lashing): Gemi güvertesindeki ka¬lastraları üzerine oturmuş olan filika veya deniz araçlarının denizli havalarda devrilmemeleri için bir filikanın küpeştesine oturacak şe¬kilde yassı ve kıvrık diğer ucu güvertedeki mapaya takılacak şekilde kancalı ve germek için liftinskurlu zincir. FİLİKA BOSASI. (Boat bıake): Mataforaya asılan filikaların palan¬galar üzerinde kalmasını önlemek için mataforaların cundalarında bulunan ve sintine mapası içinden geçirilerek palangalar üzerine sa¬rılan ve tirentilerin laçka edilmesi ile ağırlığın üzerine bindiği halatlar. FİLİKA DEMİRİ. (Grapııei): Filika ve ufak deniz araçlarının demir- lenmesi için kullanılan dörtkollu demir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder