Bu kitapta anlatılan
“kimyasal yük”, kimyasal tankerlerde, dökme olarak taşınan çok sayıda sıvının
genel adı olarak kullanılmıştır. Kimyasal yükler ile ilgili yayınlanmış yük
bilgi sayfaları, kimyasal yük listeleri, kod kitapları, yük uygunluk
sertifikalarına bakıldığında hep farklı sayılarda kimyasal maddelerle
karşılaşılır. Aynca, bazı kimyasal yükler yeni yeni kimyasal madde tankerleri
ile denizde taşınmaya başlanmıştır. Bu yüzden denizde sıvı dökme olarak taşınan
kimyasal yüklerin kaç tür olduğu konusunda hakkında bir şey söylemek çok
zordur.
Miktar ve çeşit
olarak kimyasal tankerlerin taşıdığı yükler petrokimya sanayi ürünleri, doğal
gazdan yapılan ürünler ve kömür ürünleri yani fosil organiklerdir. 18. yy
boyunca ve 20. yy başlarında sentetik organik kimyasal maddelerin üretimi
temel olarak kömür, kireç taşı, selüloz ve melasa dayanıyordu. Ancak bu
yüzyılın başlarında ucuz bol ve zengin olan ara maddeler petrolün tercih
edilmesine neden olmuştur. Dünyada ilk petrokimyasal tesis 1. Dünya savaşından
sonra ABD’de kurulmuştur. Plastik ve plastik sentetik gibi maddelere talep
arttıkça bu yeni endüstri gelişmiştir. İkinci dünya savaşı kauçuk gibi doğal
materyallerde kıtlık başlayınca ürünleri için talep fazlalaşan genç petrokimya
endüstrisine gelişme imkanı tanımıştır. Petrokimya ürünler; 1950’de tüm organik
kimyasal maddelerin %9’unıı oluştururken günümüzde bu oran %90’lara çıkmıştır.
Petrol; içinde
binlerce karbon, hidrojen ve diğer kimyasal maddelerin bileşenlerini içeren bir
komplekstir ve bu yüzden petrokimya ürünü maddeler, sayısız rafineri işlemleri
sonucu elde edilir. İlk işlem ham petrolün kaynatılarak damıtılmasıdır. Böylece
farklı kaynama noktasına sahip olan hidrokarbonlar bu sayede birbirinden
ayrılırlar. Bu hidrokarbon çeşitleri; Benzin, gaz yağı, gibi ürünlerdir. Bu
ürünler parafın olarak bilinir ve tankerlerin başlıca sıvı yüklerini
oluştururlar. Diğer maddelerin yapımındaki en uygun malzeme olmalarının yanı
sıra, buharlaştıklarında ve hava ile karıştıklarında parlayabilen bu doymuş
hidrokarbonlar yakacak olarak değerlenirler.
Diğer işlemler (termik ve kataliz kırılma), benzin gaz
yağları çıktıktan sonra kalan artık ürünler üzerinde yapılır. Bu maddelerden,
hafif, uçucu ve yüksek kalitede damıtma ürünleri olan metan, etan, propan,
bütan gibi hidrokarbonlar elde edilir.
Elde edilen ürünler,
petrokimya endüstrisinin temelini oluşturan doymamış gazlardır. Petrokimya
Lininleri, büyük molekül yapılı plastik, sentetik kauçuk, sentetik elyaf,
tarımsal kimya maddeleri ve deterjan endüstrisinin temelidir.
Plastikler, polimerizasyon işlemi ile daha basit kimyasal
maddelerden
yapılmaktadır. Bu
işlemde, kısa /.İncirli moleküller kovclenl bağlar ile polimer adlı uzun
molekülleri oluştururlar. Plastiklerin iki ana grubu termosetler ve termoplas-
tiklcrdir. Termosetler ısıtıldıklarında sıvı hale gelir, her türlü kalıba
sokulabilir ve kalıpta biraz daha ısıtıldıklarında katılaşırlar.
Termoplastiklcr
ısıtılınca yumuşarlar ve soğutulunca tekrar sertleşirler. Sentetik plastiklerde
polimerizasyon işlemiyle üretilirler ve kauçukların temel eşitlerine
benzedikleri halde doğal kauçukta bulunan elastikiyetiyle tanımlanırlar. İki
çeşit sentetik kauçuk vardır: Birincisi doğal kauçukların temel özelliklerinin
çoğunu taşır (Örneğin tekerlek lastiği, tel ve kabloların izolasyonunun
sağlandığı kauçuk). Ayrıca ışığa karşı dayanıklılık.çürümeye karşı dayanıklılık
gibi özelliklerinden dolayı geliştirilen ikinci bir çeşit vardır.
Sentetik polimerlerin
üçüncü formu sentetik liftir. Tekstil, döşemecilik, kumaş ticaretinde
kullanılan bir çok çeşit lif vardır ve genelde naylon olarak bilinirler.
Örnek: Orlon, akrilan vc terlin. Bu sentetiklerin üretiminde petrokimyasal maddeler
ham madde olarak kullanılır. Bitirilmiş ürünler hayvansal ve bitkisel liflerin
çoğu ile benzerlik gösterir. Ancak ateşten etkilenmemek, güveden etkilenmemek,
güneş ışığı, ısı, su ve terleme gibi etkilere karşı dayanıklılık gibi
özellikler taşır. Sentetik liflerin çoğu kimyasal dirençlidir.
Deterjanların çoğu,
sodyum alkali, benzen sülfonaılardır. Petrokimya endüstrisi ürünüdürler.
Deterjanlar yüzey etkili maddelerdir. Temizleyici özelliklerini suyun yüzey
gerilimini azaltan ve ona daha fazla ıslatma gücü katan bir moleküler yapıdan
alırlar. Deterjanlar evsel ve endüstriyel alanlardaki temizliklerde çokça
kullanılmaktadırlar.
Aşağıda bazı
petrokimya kaynakları ve başlıca petrokimyasal yükler anlatılacaktır.
Temel petrokimyasal
maddeler, etilen, propilen, bütadiendir. Bunlar doğal gazın, gazyağmın kırılmasıyla
oluşurlar. Hepsinin kaynağı ham petroldür. Bu petrokimyasal maddeler
sıvılaştırılmış gaz gemilerinde taşınırlar ve konumuz dışındadırlar.
Etilen, olefin
ailesinin en basit üyesidir. En büyük hacimli organik kimyasal maddedir.
Petrokimyasal ürünlerin %30’unda kullanılır. Doymamış olmasından dolayı çok
aktif ve petrokimya endüstrisinin başlıca yapı bloklarından biridir. Etilenin
Avrupa'daki kaynağı doğal gazın buharla kırılmasıdır. ABD'de ise etilen uzun
zamandır sıvı yakıtların doğal gazlarından elde edilir.
Propilen. etilenin, doğal gazın buharla kırılması işlemiyle
üretilmesinde oluşan bir yan üründür. Olefin ailesinin ikinci küçük üyesidir.
Başlıca türevi olan propilen için, büyük talep yüzünden genellikle gelişmiş bir
kimyasal maddedir.
Kimyasal madde üretiminin takviyesinin gerekli olduğu
durumlarda ham propilen rafine gazlarından elde edilir.
Butadien, sentetik
kauçuk ham maddeleri arasında en çok kullanılandır. Buharla kırma işleminin yan
ürünlerinden biridir. Bir kaç kauçuk çeşidi butadien- den elde edilir. En
bilineni sitrin butadien kauçuktur. Ayakkabı tabam, su geçirmez bot. süngerler,
halı altına döşenen maddeler, bahçe hortumları, otomobil lastiğinin yere temas
eden kısımları gibi geniş bir kullanım alanı vardır. Akrilonitril ile butadien.
nitril kauçuğu oluştururlar. Nitril kauçuk, benzin hortumları gibi, benzin ve
makine yağında elastikiyet ve direnci birleştiren ürünlerde kullanılırlar.
Aromatik ürünler olan (BTX) benzen, toluen, saylın (ksilen)
kimyasal maddelerin çözücü olarak ve benzin karışımları içinde kullanılması
için yapılan üretimde katalizör olarak kullanılır. Avrupa’nın aromatik
üretiminin çoğu petrol kaynaklıdır. Mesela Batı Avrupa benzen kapasitesinin
%89’u petrol kaynaklıdır. Ve kataliz düzenlemeyle üretilirler. Stiren,
sayloheksan ve fenol de bu işlem sırasında üretilmektedir.
Kömür, benzin gibi
karmaşık bir maddedir. Ancak hidrojendeki eksikliği ve karbondaki zenginliği
bakımındım, farklılık gösterir. Bu düşük ısıtma değerine neden olmakla kalmaz,
kömürü saf sıvı ürünlere dönüştürmekte zorluk yaratır. Buna ek olarak bir çeşit
kömür için geliştirilen işlemlerin diğerleri için kullanılma imkanı
olmayabilir. Ve kömürün dönüşümü için kullanılan ham madde miktarı çok fazla
olabilir. Hidrokarbonların endüstriyel kaynağı, kömürün kömür gazına
dönüştürüldüğünde elde edilen artık kömür katranıdır. Kömür katranının
damıtılmasıyla elde edilen ilk bölüm BTX’dir.
Benzen, ince renksiz
ve kolayca yanabilen, kendine özgü kokusu olan çok hafif bir sıvıdır. İyi bir
motor yakıt çözücüsü, aynı zamanda boya, böcek ilacı ve plastik üretiminde
kullanılan diğer benzen türevlerinin kaynağıdır. Damıtma işleminin ileri
seviyelerinde ağır bir kömür katranı çözücüsü olan neft ve naftalin oluşur. Bu
son işlemler daha çok keskin katranımsı kokulu, kristalleşmiş bir katı madde
olan naftalin üretimi için yapılır. Naftalin bir çok boyanın başlangıç
maddesidir. Ayrıca çivit ve reçine gibi boya karışımlarında çokça kullanılan
maddelerin kaynağıdır. Naftalin çözücü olarak büyük değer taşıyan tetralin ve dekalin
gibi maddelere indirgenebilir.
Gerekli hidrokarbonlar alındıktan sonraki basamak, kömür
katranından katran asitlerinin çıkarılmasıdır. Fenolik bileşiklerin (fenol,
kresol) üretiminde yakıcı soda kullanılır. Fenol (karoolik asit) antiseptik
üretiminde ara madde olarak kullanılır. Ayrıca deterjan, boya maddesi, yabani
ot ilacı, bazı naylonların ve ecza ilacı üretiminde kullanılır.
Denizde kimyasal
madde tankerlerinde dökme olarak taşınan melas, kamış ve şeker pancarı
melaslarıdır. İki çeşit de şeker rafinesi işleminde şeker kristalinden
ayrışarak oluşur. Koyu kahverengi şurup şeklini alır. Ham kamış şekerinden
gelen kamış melası iki çeşit arasında en son bileşimi en yoğun olan melastır.
Pancaı melası, şeker pancarı köklerinden üretilir ve diğerine oranla daha az
şurup özelliği taşır. İki tür melasın da en iyi cinsleri, rom gibi alkollere
fermante edilerek dönüştürülebilir. Aynı zamanda şeker pekmezi üretiminde de
kullanılabilir. Diğer kullanım alanları hayvan besinleri ile maya ve organik
kimya maddeleri üretimidir.
En bilinen alkoller
etil, metil, propil alkolleridir. Metanol ve propanol üretimleri petrokimya
endüstrisi ile gerçekleştiği halde etanolün önemli bir miktarı nişastalım
mayalanması ile elde edilir. Etanol su ile karıştırdabilcn renksiz bir sıvıdır.
El değmemiş şeklinde yakacak veya çözücü olarak kullanılabilir. Fakat kimya
endüstrisi için önemli bir ham maddedir. Etanol diğer alkoller gibi oksidize
edilebilir ve aldehitler ile karboksilik asitleri oluşturur. Bunlar ise tepkime
ile esterleri oluştururlar. Bu yolla etanolden asetik asit üretilir. Ve etanol
ile tepkimeye girerek etil asetatı oluşturur. Selüloz asetit, asetik asit ve
selülozun birleşmesi ile oluşur. Selüloz asetit, paket, film ve düğme yapımında
kullanılır.
Bitkisel yağlar, bitki tohumlarından elde edilir. Başlıca
yağ üretilen bitki ler; Soya fasulyesi, yer fıstığı, ayçiçeği, pamuk tohumu,
susam, zeytin, hindistancevizi, hurma, keten tohumudur. Bitkisel yağların
önemi, dengeli beslenme için gerekli bir besin olmasından kaynaklanır.
Yenebilir bitkisel
yağlar, sıvı ya da margarin olarak tüketilmektedir. Nebati yağlar ayrıca salata
sosları ve dondurma üretiminde de kullanılır. Soya fasulyesi ve yer fıstığı
gibi bir çoğu yüksek protein değerine sahip olduğundan, yağı çıkartıldıktan
sonra hayvan yemi olarak kullanılmaktadır.
Yiyecek endüstrisi dışında sabun üretiminde, boya, vernik,
plastik, mürekkep, muşamba üretiminde ham madde olarak da kullanılırlar.
Bitkisel yağların bir kısmının donma sıcaklığı normal atmosfer sıcaklıklarının
üzerinde olduğundan ısıtma gereken ve tanklar yıkanırken temizlenmesi zor
yüklerdendir.
Uluslararası alanda
deniz aşın ihraç edilen hayvani yağlar, ölü hayvanlardan eritme işlemi ile
çıkarılır. Bu işlemde et kaynatılır, buharlaştınlır ve etten ayrılır. Domuz
etinin özü, beyaz kreme benzeyen bir maddedir. Domuz yağı ise bu özden çıkanlan
renksiz, berrak bir sıvıdır. Antibiyotik üretimindeki kültürler için besleyici
madde olarak kullanılır.
Sığır ve koyundan üretilen donyağı, mum
üretiminde, kozmetikte kullanılır. Donyağı normal sıcaklıklarda donan ve
havanın oksijenini emen bir yüktür.
Balık yağları; menhaden. sardalya, ringa balığı, morina
balığı, fok ve balina dünyanın en önemli balık yağı üretimini karşılar. Bütün
bu yağlar deri kaşağılanmasında ve boyada kullanılırken, ringa balığı margarin
üretilmesinde de kullanılır. Balık yağları ayrıca sabunlarda, elyaf
hazırlanmasında, makina yağlarında kullanılır.
Sülfürik asit, en ucuz ve en kullanışlı kimyasal madde
olarak dünyanın her yerinde büyük miktarlarda üretilmektedir. Değerli bir
elektrolit ve bir çok reaksiyonda önemli bir oksidasyon maddesi ve güçlü bir
çözücüdür. Zayıf solüsyonlarda asit ve alkali oranını kontrol eder. Güçlü
konsantreli asitler; hap, patlayıcı ve boya üretimi için üretilir.
Sülfirik asitlerin yoğunlukları değişiktir, en bilineni
%93.2’dir. Bu konsantrasyon şurupsu yağlı bir görünümdedir. Sülfürik asit,
seyreltik konsantrasyonlarında çelikler üzerinde güçlü korrozif etkiye
sahiptir. Yanıcı olmayan sülfürik asidin, personel güvenliği açısından ileri
derecede cilde karşı yakıcı etkiye sahip olması nedeni ile önemlidir.
Fosforik asit kırmızı
fosforun nitrik asitle oksidize edilmesi ile, beyaz fosforun su yüzeyinin
altında bromin ve iyodin ile oksidize edilmesi ile elde edilir. Ayrıca mineral
fosfatın sülfürik asit ile çürütülmesi ile de elde edilir. Fosforik asidin çok
geniş kullanım alanı vardır. En önemlisi, gübre hammaddesi olarak kullanımıdır.
Bunun yanı sıra pas önleyici olarak, sentetik deterjanlarda, bazı yiyecek
üretiminde, su yumuşatma işleminde, emülsiyon boyalarında, ateş geçirmez maddelerde,
eczacılıkta kullanılır. Fosforik asit korrozif ve çok miktarda çökelti bırakım
bir yüktür. Yanıcı olmayan fosforik asidin, kışın ısıtılması gerekebilir.
Kostik soda eriyiği, en çok taşınan yüklerdendir. Derideki
yakıcı etkisinden dolayı yakıcı soda da denmektedir. Alkali endüstrisinin temel
ham maddelerinden biridir.
Kostik soda iki yolla elde edilir; tuzlu su elektrolizi ve
soda kireç işlemi. Saf kostik soda suda kolayca eriyen beyaz bir katıdır.
Genellikle %50 konsantrasyonda taşınmaktadır. Bu çözelti kostik soda, renksiz
ya da gridir. Şurupsu olan kostik sodanın kendine özgü bir kokusu vardır.
Kostik soda, organik
maddeleri yakıcı bir alkalidir. Yün ve ipeği eritir, selüloz ile reaksiyona
girerek yapışkan bir suni ipek oluşturur. Katı yağlarla reaksiyonundan sabun
oluşur. Diğer kullanım alanları ise; su tesisatlarının kışınnın alınması,
petrolün arıtılması, sülfürik asidin nötralize edilmesine yarar. Kostik soda
merserize pamuk üretimi ve kauçuk ıslahında da kullanılmaktadır.
Kimyasal
yüklerin insan sağlığına etkileri aşağıdaki gibidir:
Zehirlenmeler:
Dışarıdan alınan bir kimyevi maddenin vücut dengesini bozarak kısa süreli yada
uzun süreli kısmi veya bünyesel anzalara neden olmasıdır. Kısa süreli baş ve
mide ağrılarına neden olduğu gibi böbrek, kalp yetmezlikleri, felç, bilinç
kaybı ve ölümlere neden olabilir.
Iç Hastalıklar: Bir kimyevi maddenin ağız, solunum, deri,
ve göz yoluyla vücuda girerek organ faaliyetlerini bozması ve hastalıklara yol
açması ile olur. Tehlikeli yüklerin neden olduğu başlıca iç hastalıklar
Asphyxia (Asfeksiya), nefes darlığı, bronşit, akciğer iltihabı, akut kalp
yetmezliği, kalp krizi, kısmi veya tam felç, solunum yetmezliği, mide kanaması,
gastrit, ülser, kan zehirlenmesi, böbrek yetmezliği, karaciğer büyümesi olarak
sıralanabilir.
Başlıca yaralanmalar:
Tehlikeli yüklerden yanıcılar, patlayıcılar, asitler gibi olanların sebep
verdiği yanık yaraları, zehirlenmelerde deri, göz ve iç organların tahrişi ile
oluşan yaralar ve ani bayılmalarla gelen düşme olaylarında kırılma, çatlama,
yırtık olaylarıdır.
Yanıklar: Dış ısı
kaynaklan etkisi ile vücut ısısının artması sonucu oluşan yaralardır. Isının
direkt yada endirekt yoldan teması ile olur. Asit ve organik peroksitlerin
kimyasal tepkimeleri esnasmda yaydığı ısıda bir tür yanma nedenidir. Yanıklar
dış ve iç yanıklar olmak üzere iki ana gruptur;
Dış yanıklar : Hafif
yanıklar, ona şiddetli yanıklar, ciddi yanıklar olarak üç kısımda toplanabilir.
Isı kaynağına dıştan kısa ve uzun süreli temas sonucu oluşurlar. Küçük
yanıklarda, su toplama şeklinde teşhis edilecek olaylar gerçekleşir. Ciddi
yanıklar derinin büyük bir bölümünün yanması demektir. Su ve hücre kaybı
ölümlere yol açar.
İc yanıklar: Isı kaynağına sürekli temas sonucu derinin
ardından iç organların yanması ve/veya asit veya organik peroksitlerin solunum
ve/veya ağız yoluyla vücuda alınarak tahrişe yol açmasıdır.
Ölüm : Zehirli
maddelerle fazla temas sonucu, solunum yetmezliği, kalp krizi, büyük
yangınlarda yanma sonucu ani ölümler olabileceği gibi, zehirli maddenin
vücuttan tam atılmaması sonucu böbrek, karaciğer, akciğer ve midede meydana
getirdiği iltihap, yetmezlik, kanama gibi iç hastalıkların zamanında tedavi
edilmemesi ölümlere yol açabilir. Bunun yanı sıra yüksek dozla ani
zehirlenmeler, beyin ve sinir sistemini etkileyeceğinden ani beyin kanamaları,
düşme sonucu ölümler oluşabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder