Kimyasal tanker yüklerinin bir çoğu, alev alma, zehirli
olma, diğer maddelerle reak- tif olma ve paslandırarak gemi yapışma zarar verme
gibi tehlikelere sahiptir. Taşırra öncesi, kimyasal yüklerin göz önüne alınması
gereken özellikleri aşağıda sıralanmıştır.
YÜK YOĞUNLUĞU
Yük yoğunluğu,
sıcaklığın artması ile azaldığından. ısınan yüklerin hacimleri artmaktadır.
Isıtılacak ya da sıcak bölgelerden geçerken kendiliğinden ısınacak yükler için,
yükleme öncesi hacim-sıcaklık değerlendirilesi yapılmalıdır
Kimyasal tankerlerde
0.66 ile 2.2 kg/dm3 arasındaki yoğunluklarda yükler taşınmaktadır. Yüksek
yoğunluktaki yükler, inorganik asitler, kostik soda eriyiğidir. Düşük
yoğunluktaki yükler ise küçük moleküllü hidrokarbon bileşikleridir. Yük
yoğunluğu sıcaklığın artışı ile ters orantılı olarak değişir. Ayrıca eriyik
yüklerin derişim oranlan arttıkça yoğunlukları da artmaktadır.
Yük tanklan, belirli yoğunluktaki yüklere göre
sınıflandınlımş olup, klas kuruluşlarınca onaylanmıştır. Belirtilen değerlerin
üzerinde yoğunluğa sahip yükler, tank perdelerine aşın basınç yapıp tank
perdelerinde deformasyona neden olabilir. Bir kimyasal tankere izin verilmiş
olan yük yoğunluğunun üzerinde bir yoğunluğa sahip olan yükler alması
gerektiğinde seviye sınırlamak yükleme yapılmalıdır. Seviye sınırlaması hesaplanırken,
tankın alabileceği onaylanmış en yüksek yük yoğunluğu değerine göre hesap
yapılır. Tankın kaçta kaç doldurulacağını, izin verilmiş olan en yüksek
yoğunluğun alınacak olan yükün yoğunluğuna bölünmesi ile elde edilen oran
belirler. Tankın bulunan orandaki aleç değeri en fazla yükleme sınırıdır.
Kimyasal tankerlerde enine dengenin korunması için; Tanklardaki serbest yüzey
etkisi oluşumu, yük yoğunluğu ile doğru orantılı olduğundan, yüksek
yoğunluktaki yüklerin yüklendiği tankların yarı boş (slack) oluşu ile negatif
denge durumuna düşmemeye dikkat edilmelidir.
Yük
yoğunluğu, sıcaklığın artma.sı ile azaldığından, ısınan yüklerin hacimleri
artmaktadır. Isıtılacak ya da sıcak bölgelerden geçerken kendiliğinden ısınacak
yükler için, yükleme öncesi hacim-sıcaklık değerlendirilmesi yapılmalıdır
Bir sıvını, bir
yüzeyde hareket zorluğuna, o sıvının akma direnci ya da viskozitesi denir.
Kimyasal tanker yüklerinden yüksek derişindi eriyikler, yüksek saflıktaki
asitler, glikoller. melaslar ve hayvansal yağlar akına direnci yüksek olanlardır.
Yüklerin akma
direnci, tank süzdürülmesinde, merkezkaç pompaların verimli
çalıştınlabilmelerinde, yıkama sularının denize tahliye edilme kriterlerinde
etkili olduğu için yük bilgi dosyalarında verilmektedir.
Kimyasal yüklerin
ısıtıldıkça akma dirençleri azalmaktadır. Donma noktasına yakın sıcaklıklara
düşen yükler de bilgi sayfalarında verilenden daha fazla akma direnci
göstermektedir. Kimyasal yükler, akma direncinin azalması için ısıtılmaktadır.
Kimyasal yüklerin çoğunun akma direnci standart sıcaklıklarında 25- 60 mPas
kadındır. Viskoz yüklerin, yağlama özelliği yüksektir. Bu tür yüklerin
taşındığı tanklar, tank iç yüzeyinde fazlaca kir bırakmaları nedeni ile sıcak
ve uzun yıkamalar ile tem izlenmelidir.
5.3.3
DÜŞÜK KAYNAMA SICAKLIĞI
Genellikle küçük
moleküllü hidrokarbon bileşikleri diğer yüklerden daha düşük kaynama
sıcaklığına sahiptir. Düşük kaynama sıcaklığı pompaların kavi- tasyondan zarar
görmesine ve yüklü seyir boyunca atmosfere verilen yük miktarının çok olmasına
neden olmaktadır. Düşük kaynama sıcaklığı olan yükler, tank temizliğinde
kolaylık sağlarlar. Kimyasal takerlerde taşınan petrokimya ürünleri, 8.5 PS ile
14 PS arasında buhar basıncına sahiptir.
REAKTİVİTE
Bazı kimyasal
maddeler, belirli ölçülerde birbirleri ile karıştırıldıklarında şiddetli
reaksiyona girerler. Su ve hava ile de reaksiyona girenler vardır. IMO'nu
belirlediği uluslararası kurallara göre, birbirleri ile reaktif olan yüklerin,
aynı tank perdesinin iki yanını dolduracak şekilde komşu olarak yüklenmeleri
yasaklanmıştır. Birbiri ile reaktif yüklerin yüklendiği tanklar arasında,
mutlaka bir koferdam ya da her iki yüke karşı nötra! yük ile yüklü bir yük
tankı olmalıdır. Bir biri ile reaktif yüklerin yükleme ve boşaltması, mutlaka
farklı yük devre ve pompaları ile yapılmalıdır.
Navigation
and Vcsscl Inspection Circular no 4-75’te yayınlanan Compabilty Chart ile yük
sınıflarının reaktif gurupları ile ilgili çizelge yayınlanmıştır.
Yük gruplarının uyum ya da uyumsuzluğunun
kontrol edildiği bu tablo 44 satır. 23 sütundan oluşur. Satırlara yük gruplan,
sütunlara reaktif gruplar yazılıdır. Taşınacak yüklerden komşu tanklara
yüklenecek olanlarının isimleri ile satır ve sütunlardan tabloya girilip
kesiştirilir. Kesişme kutusunda çarpı işareti (x) var ise yükler birbiri ile
reaktif, yan yana yüklenmemeli demektir.
Su ile reaktif olan
yüklerin yükleneceği tankların özel hazırlanması gerekmektedir. Tank içinde
hiç ıslaktık olmaması gerektiği gibi, tank atmosferi de kuru hava hatta
kimyasal kuru azot ile süpürülerek nemsiz hale getirilmelidir. Yüklü seyir
boyunca, tanka nemli hava girmemesi için sürekli pozitif basınç altında tutulmalıdır.
Ayrıca taşınacak yükün tank kaplaması ile
uyumlu olmasına dikkat edilmelidir. Yüklerin hangi tank kaplamaları ile
sorunsuz taşınabileceği, yük bilgi sayfalarından öğren ilebil lir.
POLİMERİZASYON
Polimerizasyon kendi kendine reaktif olma
durumudur. Polimcrizasyon, çok sayıda molekülün birleşerek polimer denen zincir
moleküller oluşturması durumudur. Polimerizasyon için gerekli olan uyarıcı güç
sıcaklıktır. Gemilerde poli- merizasyonun engellenmesi için, inhibitör denen
maddelerin kullanılması gerekmektedir. Örneğin en çok taşman polimerleşme
tehlikesi olan yüklerden stiren monomere, 10-15 ppm paratertialbutilkatekol
(PTCB) eklendiğinde üç ay içinde polimerizc olmayacak duruma gelirler. Yüklerin
polimerize olmasını engellemek için, inhibitör kullanma yanı sıra soğutma ve
tank atmosferini azotla kaplama yollarına da başvurulmalıdır.
ZEHİRLİLİK
Kimyasal yüklerinden
bazılarının yük buharı personelde yara ve tahribat meydana getirmekledir. Bu
tür yüklerin hangi etkileri olduğu ve yük buharının hangi sınırdan sonra
zararlı olduğu yük bilgi dosyalarında verilmektedir,
Zehirli (TOXÎC) kimyasal maddelerin güvenlik bilgi
dosyalarında yazan bilgiler dikkatle incelenmeli ve yükün yüklenmesinden, tank
temizliğine kadar gerekli özel ünlemler alınırken, bu bilgiler personelin
tümünün okuyabileceği yerlere aşılmalıdır. Zehirli kimyasal maddelerin
tedavileri ile ilgili bilgiler, MFAG’da (Medical fir.sl aid gude)
anlatılmaktadır.
Zehirli
olan kimyasal madde İcrin taşındığı yük tanklarının temizliği sonrasında
tanklara girilirken, tank atmosferi kontrol edilmeli, bulunan değer TLV altında
olmaksızın tankla çalışılmasına izin verilmemelidir.
Donma noktası ortam
sıcaklığının altında olan yükler, akışkanlıklarını kaybederek katılaşırlar.
Donma sıcaklığı hava sıcaklığının altında olan yükler ısıtılarak akışkan
halleri korunur. Bir kısım yükler ise reaksiyon sonucu katılaşırlar. İyice
temizlenmemiş bitkisel yağ tankına yakıcı soda yüklendiğinde reaksiyona girip
tank cidarında sabun oluşturması ya da polimerize olan yüklerin katılaşması
buna örnek olarak gösterilebilir. Ayrıca bir kısım heterojen yüklerin içinde
asılı olan paniküllerin çökelmcmesi için sürekli sirkülasyon yapılması
gerekmektedir. Aksi halde, durağan tank ortamında, çökelme sonucu tank dibinde
oluşan katı katman kuyuyu doldurup pompayı kilitleyebilir.
Donma, reaksiyon ya da
çökelme sonucu tankta oluşacak katı madde yığınının tekrar ısıtılmasının,
sirkülasyon ile dağıtılmasının, tahliyesinin ve tank temizliğinin çok zor, çoğu
zaman imkansız halde olacağı unutulmamalıdır. Katılaşma, bir tankın başına
gelebilecek en kötü durumlardan birini ifade ettiğinden, taşınacak yük hakkında
iyi bilgilenmeli, böyle bir olasılık durumunda, katılaşma mutlaka gerekli
önlemler alınarak engellenmelidir.
ÇEVREYİ KİRLETME
Özellikle petrokimya ürünleri çevreyi kirleten
yüklerdir. İnorganikler ve madensel olmayan yağlar ise çevre kirliliğine yol
açmazlar. Kimyasal yüklerin pek çoğu denize boşaltılması yasak olan A sınıfı
yüklerden değildir. Ayrıca kimyasal tankerlerin yıkama sularının miktarı
akaryakıt ve ham petrol tankerlerinin yanında çok az olduğundan, kirliğin asıl
nedeni değillerdir. Yine de kirliğin artmaması için uluslararası kuralların
uygulanması gerekmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder