1 Haziran 2017 Perşembe

I HARFİ İLE BAŞLAYAN GEMİCİ TERİMLERİ





IĞRIP. (Seiııe): Bak. Filika demiri. IRGAT. (Wiııdlass): Demirli gemilerin zincirini almada, sahile veril¬miş halatların boşunu almada kullanılan stim, motor, elektrik veya elle çalışan güverte makinesi. Elektrik ile çalışan ırgatların şaftları güverteye dik, stimle çalışan ırgatların şaftları ise güverteye paralel olur, daha ziyade şileplerde kullanılır. IRGAT DAİRESİ. (AVindlass rooııı): Irgat motorunun, ırgat el kaston- yalalaruıın bulunduğu güverte altındaki kısım. IRGAT MANİVELASI. (Capstan bar): Irgat makinelerinin arıza yap¬ması sonucunda zinciri gemiye almak ve ırgatın insan gücü ile çalış¬tırılması için ırgat manivela yuvalarına sokulan demir veya ağaçtan yapılmış kollar. IRGAT PALAMAR BABASI. (Capstan): Sahile verilmiş halatların bo¬şunu alarak halatı germek için halatın gemide kalan kısmının sarıl¬dığı ırgat üzerindeki yanlan çıkıntılı yatay veya dikey vaziyetteki silindir. İRMİK HALATI. (Towrope): Rüzgâr kaldığı zamanlarda yelken gemi-lerinin kendilerini çektirmek için çekici filikaya verdikleri halat. ISITMA KANGALLARI. (Heating coils): Nebati yağ ve akaryakıt ta¬şıyan gemilerde malın akıcılığını ve pompalamada kolaylığı sağlamak üzere tankların içine yerleştirilmiş stim kangalları. ISKAÇA/Iskaça. (IIccl): Direk ve cıvadra topukları ile tente ve varde- vele puntellerinin oturduğu küp veya yuvarlak oyuklar. ISKALARYA. (Katline): Yelkenli gemilerde direklere çıkmak için çar- mıklann aralarına yatay olarak bağlanmış ince halat veya demir çu¬buklar. ISKALARYA BAĞI. (Clove hiteh): Iskalaryalan çarmıklara bağlamak için yapılan bağ. Kazıkbağı. ISKARÇA. (Foııl berth): Bir liman içinin gemilerle dolu ve manevra sahasının pek az olduğu liman hali. ISKARMOZ. (Rib of a vessel): Ahşap teknelerde postaya verilen isim. ISKARMOZ. (Thole pin): Küreklerin çekilmesi için kürek kayışlarının geçirildiği küpeşteye dik olarak sokulmuş ağaç çubuk. Adî Iskarmoz da denir. ISKARMOZ BOĞAZI. Yarımay ıskarmozlarda, küreğin kayıp çıkma¬ması için yanmayın daralan üst kısmı. ISKARMOZ YATAĞI. Küpeşteyi takviye etmek için iskarmozun gir¬diği yere konulan ağaç takviye. ISKOPOMAR. Bak. Cunda yelkeni. ISKOPOMAR BASTONU. Bak. Cunda yelkeni bastonu. ISKOPOMAR MATAFORASI. Iskopomar yelkeninin altaba.şo yakasını geren bumba. ISKOTA. (Sheet): Yelken, flok ve velenaların ıskota yakalarına do¬natılan seyviçe. Iskotalar yelkenlerin durumlarına göre donatılır. Gab¬ya yelkenlerinde ıskota yakalarının altındaki serenin cundasına, Trin- ket ve mayistra yelkenlerinin ıskota yakalarından geminin bordala¬rına, flok ve velena yelkenleri ile yan yelkenlerinde ıskota yakaların¬dan alınan halatlar geminin sancak ve iskele tarafına iki adet halat olarak donatılır. ISKOTA ASTARI. (Shcct belly): Yelkenlerin ıskota yakalarını sağlam-laştırmak için bu yakalara dikilen ikinci kat bez. ISKOTABAĞI. (Sheet beııd, YVcaver’s kııot): Yelkenlerin ıskota ya-kalarına ıskotayı bağlamak için yapılan bağ. Buna Sancakbağı denir. ISKOTA MATAFORASI. (Sheet davit): Kabasorta armalı gemilerde kıç omuzluklardan yatay olarak dışarıya doğru çıkan ve cundaların¬da makara bulunan ağaç kütükler. Bu makaralardan mayistra yelke¬ninin prasyalan donatılır. Baş omuzlukta bulunan ve bu maksat için kullanılan mataforaya kuntra mataforası denir. ISKOTA PATASI. (Clew cringle): Floklarda ve velena yelkenlerinde ıskotaların, ıskota yakalarına bağlanması için halattan yapılmış anele. Kare yelkenlerin ıskotalarının bağlandığı anelelere de Iskota Patası denir. ISKOTA YAKASI. (Clew): Flok ve velena yelkenlerinin ıskotalarının bağlandığı yaka ile yan yelkenlerin kıç tarafa bakan köşe yakaları. IZBARÇİNA. BÜKÜMÜ HALAT. (Cable laid): Sağa bükümlü üç yoma halatın yanyana getirilerek üçünün birden sola bükülmesi suretiyle yapılan halat. Gomena da denir. IZBARÇİNA BÜKÜMÜ YOMA. (Hawser laid): Izbarçina bükümlü ha-lattan daha ince olan ve yedekleme işlerinde kullanılan yoma. Buna Gomenata’da denir. IZBARÇO BAĞI. (Bowline knot, Bo\vlme hiteh): Direk ve armalar üzerinde çalışacak personeli oturtmak suretiyle yukarıya çekmek için yapılan bağ. Halat çımasmm beden üzerine yapılan kruz içinden ge¬çirilmesi suretiyle yapılan bu bağın üzerinde ağırlık olduğu sürece açılması çok zor, yük olmadığı zaman ise çözülmesi çok kolaydır. Ge¬miciliğin gerektirdiği birçok yerlerde kullanılır. IZBARÇOLU YOMA BAĞI. (Bowline bcnd): İki yomayı birbirine bağ-lamak için yapılan bağ. Izbarço bağı yapılan bir halatın kasasından geçirilen diğer halatın çımasının kendi bedeni üzerinde yapılan diğer ızbarço bağı ile meydana gelir. Uzun yedek halatlarının birbirine ek¬lenmesinde yapılır. IZBARÇO TAHTASI. (Boatswalıı’s chair): Direk ve armalarda çalı¬şanların daha rahat oturmaları için 60 santim boyunda ve 2,5 santim kalınlığında, dört köşesinde delik bulunan ve bu deliklerden geçirilen halatların terazilenmesi suretiyle kullanılan tahta.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder