23 Haziran 2017 Cuma

K HARFİ İLE BAŞLAYAN DENİZCİLİK TERİM ANLAMLARI



KORDELİÇİN. (Studding sail): Babafingo sereninin cundasına açılan yelken. Bak. Cunda yelkeni. KORDELİÇİN BASTONU. (Studding sail boom): Kordeliçin yelkeninin altabaşo yakasını germek için gabya sereninin cundasından deniz ta¬rafına doğru sürülen çubuk. KORDELİSA. (Topıııast studding sail): Gabya sereninin cundasına açılan cunda yelkeni. Bak. Cunda yelkeni. KORDELİSA BASTONU. (Topıııast studding sail boom): Kordelisa yelkeninin altabaşo yakasını germek için ana serenlerin cundasından deniz tarafına doğru sürülen çubuk. KORKULUK. (Rails and stanchions): Küpeştesi olmayan gemilerde küpeşte yerine kullanılmak üzere puntel ve arasına donatılan donanım. KORKULUK PUNTELİ. Bak. Vardevele punteli. KORKULUK TİRİZİ. Vardevelelerin en üstte bulunanı yerine konulan ağaç. KOROZYON. (Corrosion): Gemi üzerinde bulunan demir ve çelik ak¬şamın, oksijen, havadaki nem ve deniz suyundaki karbonikasit sebe¬biyle kimyevî değişikliğe uğrayarak paslanması. KOVUŞ. (Eour cornercd baulk of tinıber): Yuvarlak olmayan, dört- köşeli olarak yapılan serenlere verilen isim. KOY. (Cove): Ufak teknelerin demirleyerek barına bilmelerine yara¬yan, rüzgâr ve denizlere karşı muhafazalı, karaların içine doğru gir¬miş olan küçük, tabiî liman. KÖRTERUZ. (Caulkiııg iroıı): Borda ve güverte kaplamalarının ar¬muzlarını temizlemek için kullandıkları demirden yapılmış alet. KÖPRÜÜSTÜ. (Bridgc): Geminin sevk ve idare edildiği, bu maksatlar için her türlü cihaz ve aletlerle donatılmış, görüş imkânı bir engel ile kapatılmamış geminin yüksek yeri. Köprüüstleri açık ve kapalı ol¬mak üzere iki kısma ayrılır. KÖRBASTON. Bak. Sakal. KÖRKAPAK. (Dcad Iights): Gemilerin karartı İmasında geceleyin dı¬şarıya ışık sızmaması, herhangi bir sebeple lumbuzcamı kırıldığında içeriye suların girmemesi için gemi içinden lumbuzun üzerine kapa¬tılan madenî kapak. KÖR TİRAMOLA. (Miss stay): Yelkenle yapılan seyirlerde orsadan dönüş yapılmak istenirken herhangi bir sebeple teknenin orsaya gel¬meyip aksi yöne gitmesi ve dolayısıyla tiramolanın yapılamaması ha¬line denir. KÖRFEZ. (Bay, Gulf, Firth, Loch): Karanın içine sokulmuş büyük deniz kısmı. Körfezi oluşturan iki burun arasındaki mesafenin on milden fazla olması lâzımdır. KÖSTEK. (Bobstay): Cıvadra ile cıvadra üzerine sürülen bastonların, istiralyalann çekmesi ve istiralyalar üzerine açılan yelken ve flokla¬rın rüzgâr basıncı ile yukarıya doğru kalkmaması için cıvadra ve baston ile baş bodoslama bordalar arasına donatılan tel veya zincir donanım. Mistaço da denilir. KRİTİK SÜRAT. (Critical speed): Gemi makinelerinin muayyen bir devirle çalışması sırasında gemi bünyesinde meydana gelen titreşim¬lerin azamî olduğu devir ve bu devrin gerektirdiği sürat. Kritik sü¬ratten dolayı meydana gelen titreşimin gemi bünyesine zarar verme¬mesi için kritik süratin altında veya üstündeki bir sürate çıkılması gereklidir. KRİTİK TORNA. (Critical circulation): Kritik sürati gerektiren per¬vane devri. KRONOMETRE. (Marine Chronometer): İyi işçilikle yapılmış ve gün¬lük hatası üzerine tesir eden ısı etkenleri asgariye indirilmiş bulunan hassas ve her yarım saniyede bir vuran saat. KRONOMETRE DEFTERİ. (Chronometer record book): Her krono¬metrenin bir defteri vardır. Kronometre hakkında bilgilerin yazılı olduğu bu deftere hataları, günlük farkları yazılır. Kronometre de¬poya kaldırılacağı zaman defterde birlikte verilir. KRONOMETRE HATASI. (Chronometer crror): Kronometrenin gös¬terdiği vakitle GMT arasındaki fark, Kronometrenin gösterdiği vakit grinviçten ileri ise F, geri ise S harfleri ile belirtilir. Kronometre ha¬tası malum olduğu sürece bu hatanın GMT’ye nazaran büyük rakam göstermesi mühim değildir. İyi bir kronometrede günlük hata miktarı saniyenin 1/10’u kadar olmalıdır. KROPİBAĞI. (Figüre eight knot): Makaralardan donatılmış halatla¬rın çımalarının, makara oluklarından çıkmaması için halatların çı¬malarına yapılan bağ. KRUVAZÖR KIÇ. (Cruiser stem): (Karpuz kıç); Gemilerde teknenin kıç yapı şekline verilen bir isimdir. Geminin kıç tarafının küresel bi¬çimde olduğunu belirler. KRUZ. Bak. Kuruz. KULAÇ. (Fathom): Bir geminin onda birine eşit olan ve 185 santim veya 6 kademlik uzunluğu ifade eder. Halat ve zincirlerin uzunlukları kulaçla ölçülür. KULAÇ HATLARI. (Fathom üne, İsobath): Deniz haritalarında deni zin derinliklerini belirten nokta, hat ve noktalı hatlardan oluşan çiz¬giler. Beş noktalı gruplar beş kulaç derinliği, hat ve noktalardan olu¬şan hatlar on kulaç derinliği, hat iki noktadan oluşan hatlar 20 kulacı (Hattan sonra gelen her nokta on kulacı ifade eder). KUMANDO. (Rip cord): Kalçete yapmak ve palet örmek için kullanı¬lan beş veya on kat katransız telin sola bükülmesi ile yapılan halat- kolu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder