24 Haziran 2017 Cumartesi

K HARFİ İLE BAŞLAYAN GEMİCİLİK TERİM ANLAMLARI




KUMBANKI. (Bar): Deniz içinde oluşan kum tepeleri. Bazı banklann çok sığ oluşu seyir emniyetini tehlikeye sokar. KUMPAS. (Cylinder micromcter): Deniz haritalarında mesafe ölçmek için kullanılan her iki ayağı maden olan pergel. Kör Pergel de denilir. KUM SAATİ. Bak. Fula. KURİCASAPANI. Cıvadranın cundasına kapele olunan sapan. Talima¬ra bağlı boğatadan flador donatılarak boşu alınır. Bu donanımın hep¬sine birden Mıstaço denilir. KURTAĞZI. (Chock): Halatların babalara volta edilmeden ewel için¬den geçirildiği güverte üzerine sağlamca bağlanmış demir veya dök¬me demirden yapılmış, iç kısımları halatların yıpranmaması için yu¬varlatılmış ağız kısımları açık veya kapalı yuvarlağımsı güverteüstü araçları. Açık kurt ağızları en çok kullanılanıdır. Diğer tip ise kapalı kurtağzıdır. Bazı kurtağızlarının iç kısımlarına halatların kolay ak¬malarını sağlamak için bir mil etrafında dönen tamburatalaı* konul¬muştur. KURTARMA KANCASI. Römorkörlerde bazı şamandıralarda kullanı¬lan otomatik bir kanca tipidir. Bu kancaya takılan halat kasası bir anda serbest bırakılabilir. KURTARMA KERTERİZİ. (Clearİng üne): Geminin bir sığlık veya diğer bir tehlikeden emniyetle açık geçmesini sağlayacak olan ve sa¬hilde bulunan sabit bir maddenin sınırlandırılmış kerterizi. KURUDİREK GİTMEK. (To he under barc pole): Fırtınalı havalarda yelkenlerin açılmayarak. rüzgârı pupadan almak suretiyle seyredil¬mesi. KURUHAVUZ. (Dry dock): Gemilerin havuzlanmaları için sahile dik olarak yapılan ve derinliği gemilerin su içindeki derinliğinden fazla olan, gemilerin girip çıkmaları için su geçirmez bir kapağı bulunan taştan veya betondan yapılmış havuz. KURUPUSULA. (Dry Compas): Genel olarak küçük deniz araçların¬da ve can filikalarında kullanılan basit yapılı bir mıknatısı pusula ti¬pidir. Normal pusula yapısında olup pusul ataşı içinde su bulunmaz. KURUSEREN. (Dry yard): Üzerine yelken açılmayan seren. KURUZ. (Tuck): Gemi teknesinin kıçta ve su kesiminin altında yap¬tığı inhina. KURUZ. (Loop): Halatın bedeni üzerinde bir daire çizmesi ile hasıl olan şekil. KURUZ KASA. (Monkevs tail, Clinch): Halatın bedeni üzerine kuruz kırıldıktan sonra üst üste gelen iki halat bedeni üzerine piyan yapmak suretiyle meydana gelen kasa. KURUZ PİYANI. (Cross seiziııg): Kuruz kasa için yapılan piyan. KUSMA. Boya altında kalan saclann zamanla pas yapması ve pasın kabararak boyanın dışına çıkması ve aşağı doğru akması. KUŞAK. (Middle baııd): Yelken bezini kuwetlendirmek için camadan astarma paralel olarak gradin yakaları araşma dikilen bez. Altabaşo yakasına yakm olan kuşak üzerinde camadan halatları bulunmaz. KUTRANÎ KAPLAMA. Bak. Karayele kaplama. KUTUP. (Polar): Yer küresinin ekvatordan en uzakta bulunan ve yer ekseninin yerküreden çıktığı kabul edilen iki noktası. KUTUP DAİRESİ. (Polar circle): Kuzey ve güney yarım kürede 66 de¬rece ve 33 dakikalık enlem daireleri. KUTUP MESAFESİ. (Polar distance): Gök cisminin saat dairesi üze¬rinde yüksek kutuptan olan açısal mesafesi. 180 dereceye kadar dere¬ce, dakika ve saniye yönünden ölçülür. KUWETLE YÜRÜTÜLEN GEMİ. (Powcr driven vessel): Hareket ka-biliyetini makine gücü ile sağlayan gemi. KUWETLİ FIRTINA. (Strong storm): Dalgaları yükselten ve yuvar- laklaştırmaya başlayan, serpintiler sebebiyle görüş kabiliyetini azal¬tan ve saatte 41-47 deniz mili süratiyle esen rüzgâr. KUWETLİ RÜZGÂR. (Strong wind): Dalga boylarını artıran ve dal¬gaların tepelerinde köpükler oluşturan ve sürati saatte 22-27 deniz mili olan rüzgâr. KUYRUK MAPASI. (Padeyc): Yelken gemilerinin toplarının kuyruk taraflarında bulunan ve birago halatı donatılan mapa. KUYU. (Basin): Arz kabuğunun çökmesi sonucunda deniz içinde mey¬dana gelen çukurluklar. KUZİNE. (Gallcy): Gemilerde yemek pişirilen yer. KÜÇÜK AVARYA. (Particular avaragc): Fena hava şartlan dolayısıy¬la hasara uğramış bir geminin veya nakil esnasında hasara uğramış olan yüklerin sahipleri tarafından yüklenilen zararları ifade eder. KÜÇÜK AYNA. Bak. Ufuk aynası. KÜPEŞTE. (Bulwark): Rüzgârlı ve denizli havalarda denizlerin gü¬verteye girmemesi için bordaların ana güverteden yukan doğru uza¬tılması suretiyle meydana gelen ve geminin etrafını kısmen kuşatan yükseklikler. KÜPEŞTE TİRİZİ. (Gutnvale): Küpeşte kaplamalarının en üstüne konulan enli ağaç kütük. KÜPEŞTE VARDEVELASI. Gemi güvertelerinde personelin emniyeti için, küpeştelere konmuş vardevela puntelleri üzerine donatılan halat veya zincirlerdir. KÜPEŞTE YARIM AY PUNTELLERÎ. Aşağıya alman trinket ve mayist¬ra yelkenlerinin küpeşte üzerine oturmaları için küpeşteler üzerindeki yuvalarına geçirilen uç tarafları yarımay şeklindeki puntelier. KÜREK. (Oar): Küçük deniz araçlarının suda hareket etmelerini sağ¬layan, denize girecek tarafları yassı ve enli, tekne tarafına doğru in¬celerek yuvarlak hale gelen ağaçtan yapılmış gönder. KÜREK LENTİYESÎ. (Grippiııg rope): Küleklerin ıskarmozlardan kurtularak denize düşmemeleri için kürek palasındaki delikten geçi¬rilip tekne içindeki bir yere bağlanan halat. KÜREK LUMBARI. (Oar lock, Rmvloek): Filikalarda küreklerin çekil¬mesi için küpeşte tahtası üzerine açılmış yarımdaire şeklindeki oyuk¬lar. KÜREK LUMBARKAPAĞI. (Poppets shuttcr): Kürekler filika içine alındıktan sonra açık kalan kürek lumbarlarım kapatmak için lumbar içine geçirilen kapaklar. Kapaklar ince bir gırcıla ile bağlanırlar. KÜREK TOPACI. (Handle, Grip): Küreklerin çekilmeleri için elle tu¬tulan kısımLARI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder