GEMİCİLİK M HARFİ TERİMLERİNİN ANLAMLARI

MANDOZ. (Pulley block): Gemide kullanılan tellerin gerilmesi için kullanılan alet. MANDOZ MAKARASI. (Tye block): Büyük çördek makaraianna ve¬rilen diğer isim. MANEVRADAN ACİZ GEMİ. (Disablcd ship): Seyir halindeyken her¬hangi bir sebeple seyir kabiliyetini kaybetmiş ve manevra yapmaya¬cak durumda bulunan gemi. Manevradan aciz gemiler gündüzleri se¬renlerine 1.83 metre aralıkla iki siyah küre, geceleri 1,83 metre ara¬lıkla ufkun her tarafından ve en az iki deniz mili mesafeden görüle¬bilecek nitelikte iki kırmızı fener çekerler. MANEVRA KUTRU. (Tactical diamctcr): Bak. Taktik kutru. MANEVRA LEVHASI. (Maneuveriııg board): Nispi hareket problem¬lerinin çözümlenmesini kolaylaştırmak için kullanılan basılı kâğıt. MANEVRA SÜRATİ. (Maneuver speed): Yakıt tasarrufu maksatları için mevki değiştirmede veya almada kullanılan sürat. MANGA. (Mess): Gemi personelinin oturduğu, yemek yediği ve yat¬tığı güvertealtı bölmeleri. Büyük gemilerde yatma yerleri ayrılmıştır. MANİFESTO. (Manifest): Çeşitli varış yerleri için gemiye yüklenen malların tam tafsilâtını gösteren vesika. Manifestolar yükleme liman¬larında acenteler tarafından konşimentolara göre tanzim edilir. MANİFOLD. (Maııifold): İçinden, yakıt ve su borularının geçtiği ve bunlara ait valfların bulunduğu sandık. MANİKA. (\Vind catclıer): Gemilerin iç kısımlarım, makine ve kazan dairelerini havalandırmak için güverte üzerine konulan ağızları ge¬niş ve istenilen derinliğe kadar uzatılan, madeni borular. Güverte üzerinde bulunan bir yatak etrafında çevrilmek suretiyle rüzgârın estiği tarafa çevrilebilir. Modern gemilerde manika yerine elektrik motorlu fanlar kullanılmaktadır. MANİKA DAMPERİ. (WIND CATCHER DAMPER): Gerektiğinde ma¬nikadan geçen havayı kesmek için manikanın iç çapına göre yapılmış dıştan komutalı yassı kapak. MANİLA HALATI. (Manila rope): Yabanî muz ağacının elyafından yapılan yumuşak halat. Güneş ve suya karşı dayanıklı olmayan bu halatlar elastiki olmaları sebebiyle diğer cins halatlara tercih edilirler. MANİŞKA. (Gin tackle): Biri iki diğeri üç dilli iki makaradan yapıl¬mış olan ve ağır eşyaları kaldırmada kullanılan palangalar. MANİVELA. (Ilandspike): Ağır cisimlerin bir tarafını kaldırmak, için kullanılan ağaç veya demirden yapılmış kısa çubuklar. MANİVELA. Bak. Irgat manivelası. MANİVELA MANDALI. Irgat el manivelalarının herhangi bir sebeple yuvalarından çıkmalarına mani olmak için demir veya pirinçten ya¬pılmış pim. Manivela Pimi de denilir. MANTI. (Tye): Gabya serenin kaldırmak üzere gurcatanın altındaki bastikadan veya herhangi birşeyi kaldırmak için tornodan donatılan halat veya zincir. MANTI KAPAN. (Tiebiock): Palangaya takılmak üzere bir tornaya donatılmış, bir çıması radansalı halat. MANTİLYA. (Dead lift): Serenleri direk ve çubuklara asmak ve seren¬leri güverteye paralel tutmak için seren cundalarından direğe alman halatlar. Bulundukları direk ve çubukların isimleri ile anılırlar. MANTİLYA DOĞRULTMAK. (To adjust lifts): Herhangi bir sebeple güverteye olan paralelliği bozulmuş olan serenleri, mantilyaların bo¬şunu almak suretiyle paralel hale getirmek. MANTİLYA PALANGASI. (Bull liııe tackle): Mantilyaların donatıldı¬ğı palanga. MANTI TURNOSU. (Single block): Gabya serenlerinin hamaylılarına bağlanan ve içinden manti donatılan torno. MAPA. (Padeye): Gemiciliğin gerektirdiği birçok yerlerde kullanılan güverteye, alabanda ve bordalara veya nhttımlar üzerine sağlam bir şekilde tespit edilen ve bir delik içinden geçen serbest hareketli ma¬deni halkadan ibaret sistem. MARGARİTABAGI. (Slıeep shank): Bir halatın boyunu kısaltmak veya halat bedeninde bulunan çürük kısmı halatı kesmeden kullan¬mak üzere yapılan bağ. Çürükbağ da denilir. MARKA ŞAMANDIRASI. (Marking buoy): Bir deniz sahasını veya deniz geçidini belirtmek üzere atılan şamandıralar. MARKATOR HARİTASI. (Mercator’s chart): Markator irtisamı ile yapılan bu haritalarda meridyenler birbirine paralel ve eşit aralıklar¬la, enlem daireleri ise ekvatora paralel ve kutuplara doğru gittikçe aralarındaki mesafeleri çoğalan ve meridyenlere dik çizgiler halinde görülen haritalardır. Seyir maksatları için çoğunlukla markator ha¬ritaları kullanılır. MARKATOR İRTİSAMI. (Mercator projection): Ekvatorda yere teğet ve aynı zamanda yerin kutbi eksenine paralel olmak üzere yerin et¬rafına sarıldığı farzedilen bir silindire çıkan harita irtisamıdır. Me¬ridyenler düşey çizgiler, boylam daireleri ekvatora paralel çizgiler ha¬linde görülürler. MARKATOR SKYRİ. (Mercator sailing): Kerte hattı üzerinde yapılan seyir usulü. MARKİZ. (Mizen middle staysail): Üç direkli Barko tipi yelkenli ge¬mide ikinci mizana veya mizana velena yelkenine verilen ad. MARKONİ ARMA. Bak. Bermuda arma. MARMARA ETMEK. (Unballast): Gemi dahilinde birikmiş olan su¬ların tahliye edilmesi.