2 Temmuz 2017 Pazar

L HARFİ DENİZCİ TERİMLERİ ANLAMLARI




LEŞ ŞAMANDIRASI. Bak. Batık şamandırası. LEVENT PALANGASI. (Port Lifler): Yelken gemilerindeki top lumbar kapaklanma açılıp kapatılması için kapaklara donatılan palanga. LF.V. (LIMBER HOLE): Sintinede toplanan suyun lavra deliğinin bu-lunduğu yere doğru akması için postaların kaplama tahtası tarafına açılan delik. LİFT HALAT. (Coir rope): Hindistan cevizinin liflerinden yapılan üç veya dört kollu, yüzme kabiliyeti fazla, dayanma süresi az halat. LİFTİNSKUR. (Tumbuckle): Çarmık ve istiralya gibi donanımları ger¬mek için dişli bir kovan içine geçirilmiş virah çubukların sağa ve sola çevrilmesi ile donanımları geren alet LIĞA. (Leage): Üç deniz mili, 5560 metre veya bir fersah boyundaki uzunluk. LIĞA. (Take a relf): Yelkenleri camadana vurmak için camadana vur, manasındaki terim. Liga bir kat cakadan gibi. UGADORA. (Spun yam): Üç ila dokuz adet telin sağa doğru bükül¬mesi ile yapılan mümel. LİMAN. (Harbour): Gemilerin yük ve yolcu alıp vermelerine elverişli tesis ve kolaylıkları bulunan tabiî ve sunî olarak rüzgâr ve deniz tesir¬lerinden korunmuş sahil tesisi. Büyük limanların bir kısmı askeri mak¬satlar için Silahlı Kuwetlere tahsis edilir. LİMAN FENERLERİ. (Harbour lights): Demirli gemilerin limanda çek-tikleri fenerler. Bak. Demir feneri. LİMAN İŞARETLERİ. (Harbour signals): Gemilerin dar ve kapalı li-manlara giriş çıkışlarını tanzim eden, liman makamlarında tespit edil¬miş, gündüz görünül- işaretler (Sancak, küre vs.) gece belirli ışık işaret¬leridir. LİMANLIK. (Calin sea): Denizin çalkantısız ve sükunet halinde oldu¬ğunu belirten terim. LİMBO. (Transshipment): Gemi yükünün gemiden sahile, bir gemiden diğer bir gemiye veya bordasında bulunan bir deniz aracına kendi im¬kânları ile aktarılması. LİMBO. Sığ ve durgun sularda kullanılan tekne. LOÇA. (Hqwse): Bodoslamanın her iki tarafında bulunan ve içerisine zincir ve demir bedeninin girdiği oyuk. Büyük harb gemilerinde sancak¬ta iki iskele tarafta bir loca bulunur. Sancakta bulunan iki loçadan bo¬doslamaya yakın olanına göz demiri loçası, geride bulunanına ocaklık demiri loçası denilir. LOÇA KAPAĞI. (Bliııd bilekler): Denizli haralarda suyun loçalardan içeriye girerek güverteye yayılmaması için locaların güverte tarafın¬daki ağızlarını kapamak üzere zincirin geçmesi gereken kısmı açık bı¬rakılmış saç kapak. Kapakların su basıncı ile çıkmaması için kapaklar güverteye civata üe tespit olunur. LOÇA KOVANI. (IIawsc pipc): Locanın iç tarafına geçirilmiş dökme demirden yapılmış silindir şeklindeki kovan. LOKIV1A. (Stud, Stay pin, Stud liııks): Zincirleri teşkil eden baklaların arzani mukavemetini artırmak maksadıyla baklaların ortalarına ko¬nulmuş demir parçası. Lokmalar, sabit ve çıkarılabilir olmak üzere iki şekilde yapılırlar. Bak. Açılır bakla LOKMALI BAKLA. (Eıılarged link): Ortalarında lokma bulunan zin¬cir baklalarıdır. Bu lokmalar baklanın boylamasına çekildiğinde zincirin kesilmesine mani olur ve baklanın mukavemetini artırır. Genel ola¬rak büyük gemilerin zincirlerinde lokmalı bakla kullanılır. LOKMASIZ BAKLA. (Coınmon link): Zincir baklalarının lokmasız olanlarıdır. Genel olarak zincir kilitlerinin çımalarını birbirine bir¬leştiren kilitlerin her iki taraflarına konulur. LOMBAR. Bak. Lumbar LONGOZ. (Decps): Denizlerde birden bire çukurlaşan derin kısım. LOSTRA ETMEK. (To paint): Kirlenmiş olan boyalı kısımları yeniden boyamak. LUMBAR. (Port): Yelken gemilerinde top namlularının bordadan dı¬şarıya çıkmaları için açılmış olan kare şeklindeki kısım. Gemilerin iç kısımlarına ışık girmesi için açılan dikdörtgen şeklindeki açık kısım¬lar. LUMBAR AĞZI. (Gang way): Gemilerin sancak ve iskele taraflarında bulunan borda iskelelerinin üst tavanlarının bulunduğu yer hizasın¬daki güverte kısmı. Gemilere giriş ve çıkış yerini belirten lumbar ağzı terimi kara birliklerincede benimsenmiş ve bülik ve kurumlarm giriş ve çıkış kapılarınada lumbar ağzı denilmiştir. Lumbar ağızlarından sancak tarafta olanı binbaşı ve daha yüksek rütbedeki subaylarla san¬cak subayları ve Amiraller tarafından iskele taraftaki lumbar ağzı ise Binbaşı rütbesine kadar olan subaylarla astsubaylar ve erler tara¬fından kullanılır. Kruvazör ve daha büyük harb gemilerinde iskele ta¬rafta baş tarafa yakm olmak üzere ikinci bir iskele daha bulunur ve bu iskeleden Astsubaylarla erler gemiye girip çıkarlar. LUMBAR KAPAĞI. (Port lid): Lumbarları kapayan kapak. Top lum- barları güverteye paralel güverte lumbarları ise güverteye dik olarak açılıp kapanırlar. Güverte lumoar kapaklarının üzerlerinde güverte al¬tına ışık girmesi için camlı sabit lumbuz bulunul-. LUMBUZ. (BulLs eye, Deadlight, porthole): Gemilerin iç kısımlarını aydınlatmak için bordalara ve güvertelere açılmış olan yuvarlak delik¬ler. Lumbuz terimi bu deliklerin etrafına oturacak şekilde pirinçten ya¬pılmış içeriye doğru açılması sağlanan cam kapağı ve iç taraftan cam kapağı kapatan ve madenden yapümış kör kapakların tümünü ifade eder. LUMBUZ CAMI. (Bulls cyc glass): Lumbuzlarclan içeriye ışık girmesi¬ni sağlayan en az bir santim kalınlığındaki cam. LUMBUZ KAŞI. Bak. Kaş. LUMBUZ KÖR KAPAĞI. Bak. Kör kapak LIJMBUZ MANİKASI. (Wind catclıer): Geminin iç kısımlarına hava girmesi için hımbuzlara iç taraftan sokulan ve dış tarafa doğru çıkan kepçe şeklindeki boru. LUMBUZ SULUĞU. Lumbuz kapaklanılın iyi kapatılmadığı veya ka¬pak lastiklerinin bozuk olması hallerinde bordaya çarpan deniz sulan ile yağmur sularının geminin iç tarafına sızması halinde suların top¬lanması için lumbuzlann iç taraflarının alt kısımlanna konan pirinç veya bakırdan yapılmış kap. LUMBUZ YARIM A YI. (Eyebrou): Bak. Kaş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder