RÜZGAR. (Wind): Atmosferdeki ısı değişimi sonucunda yer değiştiren havanın meydana getirdiği esinti. Estiği yönlere göre isim alırlar. KÜZGÂRALTI. (Lee): Rüzgârın estiği tarafın aksi ciheti. RÜZGÂR ALTI ASTARI. Rüzgâraitı yakasını sağlamlaştırmak için yaka üzerine dikilen ensiz bez. KÜZGÂRALTI HALATI. (Leechrope): Rüzgâraitı yakası üzerine di¬kilen halat. Bak. Gradin halatı. RÜZGÂR ALTINA BAYILMAK. (Lee ward): Bir gemi veya deniz ara-cının rüzgâr tesiri ile rüzgâraitı tarafına doğru yatması. RÜZGAR ALTINDA. (Alcc): Rüzgârın estiği tarafın aksi taralında bu-lunmak. RÜZGÂRALTI TARAFI. (Lee side): Bir cismin, rüzgâraitı taralın¬da bulunan tarafı. Geminin rüzgâraitı tarafı, yelkenlerin rüzgâraitı Tarafı/Yakası. RÜZGÂRALTI YAKASI. (Lcech): Flok, velena ve yan yelkenlerinin kıç tarafa bakan yakaları. RÜZGAR HOROZU. (WEATHERCOCK): Panelin horoz şeklinde ya-pılmış olanı. RÜZGÂRI İĞNEDEN ALMAK. (Hawiııg wind just İ roni aft direetion): Rüzgârı tam pupadan alarak yapılan seyir. RÜZGAR KUWETİ. (\Vind force): Rüzgârın bir saatteki sürati. Rüz¬gâr kuweti Bofor olarak gösterilir. Bak. Bofor mikyası. RÜZGARLIK. (Temporaw stays to a vertical sp\vr or boom in orden to keep its rcquircd position): Açık köprüüstündeki personelen rüzgâr¬dan korunmaları için köprüüstünün etrafına yapılan içi boş ve kıvrın- tılı saç kısım. RÜZGAR OKU. Bak. Pinel. RÜZGAR SÜRATİ. (Wind speed): Rüzgârın bir saniyede kat ettiği me-safenin metre yönünden ifade edilmesi. Rüzgâr sürati Anemometre ile ölçülür. Metre,.Saniye I) )> » •> yukarı RÜZGÂRÜSTÜ. (Weather side): Rüzgârın esmekte olduğu taraf.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder