S HARFİ GEMİCİ TERİMLERİNİN ANLAMLARI

SİLONGO HEYBELERİ. Silongoları donatmak için gabya ve babafin¬go kolombirlerinin sancak ve iskele taraflarına bağlanan tornalar. SILtNGO TORNOSU. Silingoları donatmak için gabya ve babafingo serenlerinin cundalarına bağlanan tornolar. SİLYON FENERİ. (Masthead light): Borda fenerlerinin ortasında ve yukarısında bulunan fener genel olarak puruva direği üzerinde bulu¬nur. Beyaz ışık, 225 derecelik bir yayı aydınlatacak şekilde bir muha¬faza içine alınmış olup kemerenin iki kerte (22.5 derece) gerisine ka¬dar ışık verir. Fener içindeki lamba 50 vatlık ve çift flamanlıdır. Boyları 45.75 metreden daha uzun olan gemiler ikinci (Grandi) direkleri üze¬rine aynı evsafta ve pruvadaki silyon fenerinden 15 kadem yukarda olmak üzere ikinci bir silyon feneri çekmek mecburiyetindedirler. Bu iki fener arasındaki yatay mesafe düşey mesafenin en az üç katı ola¬caktır. Silyon fenerleri asgari beş mil masefeden görülmelidir. SİLYON PALANGASI. (Lııff upen luff): Ağır malzemeyi çekmede ve¬ya kaldırmada kullanılan ve sekiz misli bir kuwet elde edilen manti- kapan ve el palangasının birleşmesinden meydana gelmiş palangadır. SİMAFOR. (Seemaphore): Kolların vücuda göre aldığı durumların harflere çevrilmesi ile yapılan muhabere şekli. SİMAFOR SANCAĞI. (Haııd flag): Simaforla haberleşmede vardaban- dıralarm kullandıkları kısa gönderli kare şeklindeki sancak. Sancak, çapraz olarak san ve kırmızı şali kumaştan yapılmıştır. SİMİT SAPAN. Bak. Çevirme sapan SİMSARLIK ÜCRETİ. (Brokerage): Simsarlara verilen ve navlunun muayyen bir yüzdesini kapsayan ücret. SİNODİK AY. (Synodic rnontlı): Güneşe nazaran ayın yer etrafmda bir devrini tamamlaması için geçen 29.5 günlük müddet. SİNTİNE. (Bilge): Gemi makine ve kazanlarının bulunduğu kısmın zemininin altında, genellikle ambar güvertesinin altında kalan ve gemi içinden sızan sularla makine ve kazan dairelerinden akan yağ yakıtla¬rın toplandığı en alt kısım. SİNTİNE GÜVERTESİ. (Bilge deck): Sintine sularının üzerinde top¬landığı güverteden aşağıya doğru yedinci güverte. SİNTİNE SUYU. (Bilge watcr): Sintinede toplanan su, yağ ve yakıt¬ların oluşturduğu pis su. SİNTİNE TULUMBASI. (Bilge purap): Sintinelerde toplanan sintine sularının tahliyesi için kullanılan tulumba. Stim, motor veya elle çalı¬şırlar. SİS. (Fog): Su zereciklerinin hava içinde yoğunlaşması ile meydana gelen ve görüşü azaltan, tabam yer yüzeyinde veya deniz üzerinde bu¬lunan stratüs bulutu. SİS BORUSU. (Fog lıom): Denizde çatışmayı önleme tuzağı gereğince bulundurulması gereken ve sisli havalarda geminin yerini belirtmek üzere öttürülen boru. Sis borusu basmçlı hava ile çalışan basit bir araç- kır. SİS DÜDÜĞÜ. (Fog horm): Sisli havalarda, sahillerdeki istasyonlarda ve fener dubaîarmda kullanılan ses verici cihaz. SİS İŞARETİ. (Fog signal): Görüş mesafesinin çok azaldığı zamanlar¬da gemilerin yerlerini bildirmek için çaldıkları kampana ile verdikleri işaret. SİS KAMPANASI. (Fog beli): Sisli havalarda gemilerin sis işareti ver¬mek üzere çaldıkları tunçtan yapılmış kampana. SİS ŞAMANDIRASI. (Fog buoy): Sisli havalarda seyreden gemilerin arkadan gelen gemileri ikaz etmek üzere bir halata bağlı olarak ge¬milerin pupalarmdan çektikleri ufak şamandıra. SİS TOPU. (Fog gun): Sisli havalarda tehlikeli geçit ve seyir yollarını gemilere bildirmek için kısa aralıklarla sahilden atılan top. SİTEYŞİN KİPER. (Stadımeter): Yükseklikleri 50-200 kadem arasın¬da bulunan maddelerin 200-10000 yardaya kadar olan mesafelerini ölç¬mekte kullanılan alet. Birlik halinde yapılan seyirlerde gemiler arası mesafeyi ölçmede kullanılır. SİTEYŞİN POİNTER. (Station pointer): Sahilde bulunan üç madde arasındaki açıların seksantla tespit edilen miktarlarının alet üzerine tatbiki ve alet üzerindeki kollarm sahil maddelerine intibak ettirilme¬si suretiyle mevki tayin eden alet. Buna mevki müş’ir aletide denilir. SİYA. (Held water): Kürekle hareket eden deniz araçlarının yollarını kesmeleri için küreklerinin suya batırılması ve topaçlarının kıç tarafa doğru itilerek teknenin durması veya devamlı siya kürek çekerek geri¬ye doğru gitmesi. SİYA KÜREK. (Back oars): Teknenin devamlı olarak geriye gitmesi için küreklerin ters çalıştırılması. SOLA DEVİRLİ PERVANE. (Left hand propeller): Kıç taraftan bakıl¬dığı zaman iskele tarafa doğru devreden pervane. SONBAHAR NOKTASI. (Equinox points): Güneşin gök küresinde iş¬gal ettiği bir mevki veya takriben 23 Eylül’de gök ekvatorunda güneşin kuzeyden güneye geçtiği nokta. SONİK İSKANDİL. (Sonic sounder): Denizin derinliğini ses dalgalan ile bulan ve elektrik ile çalışan alet. Bak. Elektrikli iskandil. SON KUTUR. (Final diameter): Geminin 180 ve 360 derecelik devirle¬rini tamamladığı noktalardan devir dairesine teğet olarak çizilen çiz¬giler arasmda kalan ve rotaya dik olan mesafe. Son kutur, taktik ku¬turdan daima küçüktür. Bak. Devir dairesi.