TABAN. (Heei): Bak. Topuk. TABİÎ İNHİRAF. (Variation, Magnctic declination): Magnetik kuzey istikameti ile hakiki kuzey istikameti arasındaki açıdır. Magnetik ku¬zey hakikî kuzeyin sağ tarafmda ise tabiî sapma doğu, solunda ise batTdır. Bak. Magnetik inhiraf. TABİÎ İNHİRAF HARİTASI. (Variation Chart): Dünya üzerindeki, manyetik kuwet hatlarının, değişik nedenlerle bölgesel olarak deği¬şim göstermesi nedeni ile, genel olarak ortalama değerlere göre hazır¬lanmış, haritalardır. Doğru değerler seyredilen sahalardaki, parça ha¬ritalardan alınabilir. TABLA. (Shell): Makara dillerinin içinde döndüğü makaranın dış kı¬sımları. Tabla sert ağaçtan yapılır. TADİLİ ZAMAN. (Kquation of time): Hakikî ve vasati güneşin saat açıları arasındaki fark. TAHLİYE. (Dischargc): Gemi içindeki yükün, malzemenin dışarıya çıkarılması. TAHMİL. (Loading, skipmeııt): Gemi dışında bulunan yükün malze¬menin gemiye alınması. TAHMİNİ MEVKİ. (Estiıııatcd position): Kat’i veya iyi hesap edilmiş alelâde mevki tayin edilemediği zamanlarda elde edilen mevkidir. Bu mevki eldeki en iyi malumat ve seyir personelinin bilgi ve muhake¬mesine dayanır. TAHTABAĞI (Scaffold hiteh): Gemi bordalarının temizlenmesi veya boyanması sırasında personelin rahatça çalışabilmesi için bordaya sarkıtılan bir tahta kalasın her iki ucuna yapılan bağ. TAKADDÜM. Bak. İlerleme payı. TAKARRÜP AÇISI. İki mevki arasmdaki büyük daire ile kerte hattı arasındaki fark. TAKATUKA. (Ashtray): Sigara küllerinin konulması için ağaçtan ya¬pılmış küllük. TAKTİK KUTUR. (Tactical diaıneter): Dönüş manevrası yapan bir geminin 180 derecelik dönüşü bitirdiği anda gemi ile esas rota arasın¬daki uzaklık. TAKVİYE KEMERESİ. (Support bcam): Üzerlerine fazla yük binen güverte kısımlarını sağlamlaştırmak maksadıyla güverte altına ko¬nulan ilâve kemereler. TALAZLIK. (Washboard): Başbodoslamadan, kıçbodoslamaya kadar uzanan ve üzerlerine kürek lumbarlan açılan sert ağaçtan yapılmış kaplama taftalarına paralel olarak konulmuş küpeşte üzerindeki tahta. TALAZLIK. (Billow): Postaların üstleri ile kaplama tahtalarının en üstünde bulunan kaplama tahtasının üzerine konulan tahta. TALİM. (DrilI): Muhtelif gemi hizmetlerinin görülmesi için personel tarafından yapılan eğitim. TALİMAR. (Cutwater): Cıvadraya desteklik etmek için gemilerin baş- bodoslamasmdan omurgasına kadar uzanan ve bodoslamaya içe doğ¬ru meyil veren kısım. TALİMARLI. (Raked stcm): Başbodoslaması ileriye doğru talimar şek¬linde uzayan gemi. Daha ziyade yatların başbodoslamaları bu şekilde yapılır. Bak. Kemane baş. TALVEG HATTI. (Thalweg): Boğaz ve nehirlerin ortalarından geçtiği farzoluııan hayali hat. TAM ARMALI GEMİ. (Full rigged slıip): Üç direkli ve cıvadralı, yel¬kenlerinin hepsi kare yelkeni olan yelken gemisi. TAMBURA. Bak. Halat dolabı. TAMBURATA. (Chock roller): İç kısmında tek veya çift fırdöndü bas¬tika bulunan kurtağzı. TAMİRE DEĞMEZ GEMİ. Tamir masrafı, geminin eski ve yeni farkı gözetilmeksizin önceki değerinin dörtteüçünü aşan gemi. TAMİR GEMİSİ. (Rcpair ship): Sahildeki tamir merkezlerinden uzak¬ta bulunan gemilerde çıkan arızaların giderilmesi için gerekli makine ve aletlerle donatılmış olan ve yeterli personeli bulunan gemi. TAMİR KABUL ETMEZ GEMİ, (lrrepaıible slıip): Tamiri hiç müm¬kün olmayan veya bulunduğu yerde tamiri hiç mümkün olmayan ve tamir edilebileceği bir limana götürülemeyen gemi. TAM YÜK AĞIRLIĞI. (Full cargo wcight): Bir geminin taşıyabileceği bütün yüklerin ağırlığı. TAM YÜKLÜ MAİMAHREÇ. (Full cargo displacement): Gemi ve veç¬hile hizmete hazır bir halde tam, kazanlarda fayrap seviyesine kadar su mevcut, personel ve eşyaları gemide, cephane, yedek malzeme, akar¬yakıt tam. Trim ve ihtiyat fit sarnıçları, dabılbatum sarnıçları boşken olan maimahreç. TAN. (Twilight): Bak. Alacakaranlık. TAN SÜRESİ. (The periood betweeıı the evening tıvilight and tlıe monning tvriliglıt): Akşamleyin güneşin batışı ile karanl iğin başlan¬gıcı ve sabahleyin karanlığın bitimi ile güneşin doğuşu arasındaki süre.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder