19 Ağustos 2017 Cumartesi

Y HARFİ BAŞLAYAN DENİZCİ TERİMLERİ



YOMA BÜKÜMÜ HALAT. (Hawser laid rope.): Kollarının sağa bükül-mesi suretiyle yapılan üç kollu lifhalat. YÖN. (Direction): Yer yüzeyindeki bir noktadan geçen bir hattın yönü, o noktadan geçen meridyenden olan açıklığıdır. 000 dereceden 360 de¬receye kadar ve saat yelkovanı istikametinde ölçülür. YUMRU. (Side fender): Deniz araçlarının bir yere yanaşırken borda¬larının yıpranmaması için bordalarına konulmuş olan ağaç tiriz. Bak. Tiriz. YÜK. (Cargo): Bak. Gemi yükü. YÜK AĞI. (Cargo net): Ufak paket, balya, sandık gibi parça yüklerin topluca gemiye alınması veya gemiden çıkarılması için kalın halattan örülmüş ağ. YÜK KANCASI. (Cargo hook): Yüklere vurulan sapanlarm aneleleri¬nin veya halatların kasalarının takıldığı vinç teli üzerindeki özel ya- pımlı kanca. YÜK KAPORTASI. (Cargo door.): Yüklerin bordalardan alınıp çıka¬rılması için gemilerin bordalarında ve su kesimlerinin yukarısında açıl¬mış kaportalar. YÜKLEME. (Load): Ticarî yüklerin yükleme planına uygun olarak ge¬mi ambarlarına alınması. YÜKLEME HATTI MARKASI. (Plimsoll line.): Geminin emniyetini sağlamaya yetecek mütebaki yedek sephiye yüzdesini temin edecek olan geminin çekeceği su miktarını gösteren marka. Gemilerin genellikle bordalarında bulunan markanın üzerinde yaz, kış ve tatlı ve tuzlu suda çekeceği azami su miktarları gösterilmiştir. Yükleme hattı markasının 150 gayri safi tondan büyük bütün ticaret gemilerinde kullanılması mecburîdir. YÜKLEME LİMANI. (Loading harbour): Geminin taşıyacağı yükleri aldığı/alacağı liman. YÜKLEME SÜRESİ. (Dcmurrage): Geminin yüklemeye hazır olduğu¬nun taşıtana bildirilmesinden bir gün sonra başlayan ve mukavelede belirtilen süre. Gerektiğinde taşıyan eşyasını beklemeye mecburdur. Bak. Sürastarya YÜKLÜ MAİMAHREÇ. (Load displacement): Bir geminin; her hangi bir yüke göre belirli bir draftta yüzerken taşırmış olduğu suyun ton olarak ağırlığının değeridir. Bu değer ft3 veya M3 olarak belirlenir. YÜKLÜ SUHATTI. (Load İme, Load Waterline): Geminin alabileceği azami yükün değerini belirleyen ve geminin bordasında, markalanmış olan hattır S WL olarak gösterilmiştir. YÜK PLANI. (Loading plan): Bak. İstif planı. YÜKSEKDENİZ. (High sea): Dalga yüksekliği 15-24 fit ve bofor gös-tergesi altı olan deniz durumu. YÜKSEKSU. (Iligh Watcr): Med halinde deniz seviyesinin en yüksek yüksekliğe çıkması. YÜKSELMEK. (Closc hauled): Bir yelken gemisinin yaptığı orsasına seyirlerde rüzgâraltına düşmeyip istenilen tarafa doğru seyretmesi. Bak. Orsada kazanmak. YÜK TİRİZLERİ. (Cargo batten): Yüklerin postalar ve alabanda kap-lamaları ile temasım önlemek için bunların üzerlerine konulan altı pus genişliğinde ve bir buçuk pus kalınlığındaki tahtalardır. Baş kıç doğrul-tusunda konulan yük tirizleri arasındaki mesafe oniki pustur. Yük tiriz¬leri, gemi içinde meydana gelen terlemeden dolayı ambarlardaki mal¬zemelerin bozulmalarım da önler. YÜREK BOĞ ATA. (Bull’s cye): Demirden yapılan ve fladorlan doldur-makta kullanılan tek delikli boğata. Manda göz boğata da denir. YÜRYA. (Hani away): Bir halatı veya bir palanganın tirentisini aralık vermeden devamlı olarak çekmek. YÜRYA BERABER. (HAUL AYVAY): Yürya işinin yapılması için veri-len komuta. YÜZDÜRMEK. (Rcfloat): Karaya oturmuş veya kısmen batmış bir ge¬miyi yaralarını kapatıp içindeki suyu tahliye ederek yüzer hale getir¬mek. YÜZER HAVUZ. (Floating dock): Gemilerin karina ve sintine bakım-larının ve diğer tamirlerinin yapılabilmesi için gemilerin içine girdikle¬ri ve bölmelerine su alarak dalan ve suyu tahliye ederek su üzerine çıkabilen saçtan yapılmış yapı. Yüzer havuzlar bir yerden bir yere çeki- lebildiklerinden harekât maksatları için elverişli onarım imkâm sağ¬larlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder