YAG KULLANMAK. (USE OF OIL): Dalgalı havalarda gemi ve deniz araçlarının dalgalardan zarar görmeden rahatça seyretmeleri için İç¬lerine yağ doldurulmuş varil veya bez torbaların bordalardan denize sarkıtılmadı. Yağ dalgalı suları durgunlaştırdığından gerektiği hal¬lerde yağ kullanılır. YAĞMUR TENTESİ. (Rain cover): Mataforalara asılan filika ve mo-torların yağmurlu havalarda içerlerine suların girmemesi için üzer¬lerine serilen branda. Açık olan ambarların içine yağmurlu havalarda su girmemesi için ambarların üzerlerine serilen tentelere de Yağmur Tentesi denir. YAKA. (Corner or edge of a sail): Yelkenlerin kenarları ile köşelerine denir. YAKIN SEFER. (S hor t voyagc): Kısa sefer sınırı aşılmak suretiyle Akdeniz'de Süveyş Kanalı dahil olmak üzere Cebelitanğa kadar ya¬pılan sefer. YALANCI BACA. (Dummy fannel): Motorlu gemilerde geminin esteti¬ğini bozmamak için konulan baca. Yalancı bacaların içlerinden muh¬telif maksatlar için istifade edilir. Motorların egzozlanda, eğer borda¬dan çıkmıyorsa bu baca içinden çıkarılır. YALIKÜTÜĞÜ. (Waterways): Güverteden akan suların gemi bordala¬rını kirletmemesi ve kemereleri kemere astarı üzerinde sağlamlaştır¬mak için geminin güvertesinin bordalarla birleştiği yere konulan gü¬verteden yüksekçe ağaç veya madenî kuşak. YALPA. (Lurch): Denizlerin bordalar istikametinden gelmesi sonu¬cunda geminin kemereleri istikametinde hareket etmesi. YALPA ÇEMBERİ. (Gimbals): Barometre, pusula, kronometre gibi hassas aletlerin yalpa ve baş-kıç vurmalar sebebiyle bozulmamalan için karşılıklı çapları birbiri üzerine tespit edilmiş iki çemberden iba¬ret sistem. YALPA MÜŞİRİ. (Inclinoınctcr): Bak. Yalpa rakkası. YALPA OMURGASI. (Bilge keel): Gemilerin yalpalamasını önlemek maksadıyla sintine dönümüne yakın dış kaplamaya dikey olarak ko¬nulmuş, baş ve kıç istikametinde uzayan kanat şeklindeki çıkıntılar. YALPA PALANGASI. (Rolling tackle): Bak. Palanga rule. YALPA PALETİ. (Belt gripe): Mataforalar üzerine alınmış olan filika¬ların gemi yalpaya düştükçe bordalarının zedelenmemesi ve sallanma¬ması için mataforalann cundalarından alınarak mukabil taraftaki mataforanın bedeni üzerinde bulunan koçboynuzuna bağlanan bran¬dadan yapılmış ensiz paletler. YALPA RAKKASI. (Inclinonıeter): Geminin yalpa miktarını açı yö¬nünden gösteren ve geminin köprüüstü. makine dairesi gibi yerlerine konulan derece taksimatlı bir yay ile bir mil etrafında hareket eden göstergeden ibaret alet. YAN MATAFORASI. (Side boom): Bak. Borda mataforası. YAN VENTO. (Vang): Bak. Vento. YAN YELKENLERİ. (Fore and ait sails): Gemilerin omurgaları isti¬kametinde açılan Flok, Velene ve Seren Yelkenleri. YAPRAK. (Clotlı): Yelkenleri oluşturan branda bezlerinin ve sancak¬ları oluşturan şalilerin beher enine denir. Milli sancakların büyüklük¬leri yaprak adetleri ile ölçülür, bir iki ve üç yapraklı gibi ifade edilir. Yaprakların genişlikleri yatlarda ve ufak teknelerde 14-20 pus, büyük yelken gemilerinde 22 pus’tur. YAPRAKLAMAK. (To Hap in the \vind): Rüzgârın yakaya paralel ola¬rak esmesi sırasında yelkenin rüzgârla dolmayarak dalgalanması. YARA PALETİ. (Collisioıı mat): Bak. Müsademe paleti. YARDIMCI MAKİNE. (Auxiliary machincry): Gemilerin ana makine¬lerinin çalışmalarına yardımcı olan akaryakıt tulumbaları, hava kö¬rükleri, su tulumbaları, jeneratörler gibi makineler. YARIMA!" ISKAKıMOZ. (Oar swivcl): Küreklerin çekilmesi için kü¬peşte üzerindeki deliklere geçirilen ve uç kısınılan hilâl şeklinde olan ıskarmoz. Bak. Iskarmoz. YARIM BASTİKA. (Chock roller): Gerektiği hallerde kullanılmak üzere gemilerin muhtelif yerlerindeki mapalara takılmış ayak torno- lar. YARİM GÜVERTE. (Ilalf deck): Bak. Meze güverte. YARIM KEMERE. Bak. Öksüz kemere. YARIM LATİN YELKENİ. (Halt Lateen sail): Orsa yakaları lâtin yelkenine nazaran biraz uzun olan ve genellikle aşırmalı olarak kul¬lanılan yelken. YARIM OTURAK. (Strctchcr): Oturaklara oturan kürekçilerin kürek çekerken kuwet almaları için ayaklannı dayadıkları, alabandalarda¬ki yuvalarına oturan ensiz tahtalar. YASLAMAK. (To fail snto a guay or vessel dueto wind or curreııt): Gemi ve araçların rüzgâr ve akıntı tesiri ile nhtım veya bir gemiye bordasını vererek yanaşması. YAST1KSUYU. Bak. Kıyı yastığı. YATIM. (RAKE): Gemi direklerinin kıç tarafa doğru olan meyli. YATMA. (Listing): Yüklerin iyi istif edilmemeleri veya sarnıçlardaki su ve yakıtların eşit seviyede bulunmaması sebebiyle gemilerin bir taraflarına doğru meyletmesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder