Gemici Terimleri

Camadan bağı resmi

can kurtaran salı resmi

CAYRO PUSULA. (Gyro Compass): Cayroskop esasından faydalanıla¬rak yapılmış olan ve hakikî kuzeyi gösteren pusula. Cayro pusulalar arzın miknatisiyetinden ve pusula yakınında bulunan madenlerin te¬sirinden ve elektrik akımlarından müteessir olmadığı için daima hakiki kuzeyi gösterir. Ana cayrodan alman kollar ile geminin muhtelif yer¬lerine yavru cayro (Repeiter) pusulalar konulabilir. Bu faydaları do¬layısıyla gemilerde kullanılması fayda sağlar. CENDERE BAGl. (Shear Legs, Shears): Ağaç makasların baş taraf¬larına yapılan bağ. CEPHANELİK. (Magazine): Gemide bulunan patlayıcı ve parlayıcı maddelerin muhafaza edildiği ve genellikle su kesimlerinin altında bu¬lunan bölmeler. Makine ve kazan dairelerinin uzak bir bölümünde bu¬lunan cephanelikler genellikle gemideki top taretlerinin altlarına isa¬bet eden kısımlarda bulunurlar. CEVİZ. (Knot): Halatların çımalarına, halat kollarının örülmesi su¬retiyle yapılan düğümler. Cevizlerin kullanıldıkları yerlere göre muh¬telif şekilleri vardır. CEZAYİR TRAMOLASI. (BOX HAULING): Mesafe kazanmak için dar sularda yapılan tramola manevrası. Bu manevra, rüzgâr pruvadan ge¬lip floklar yapraklanmaya başladığı anda direklerde bulunan serenleri bir anda prasya edip kuntra değiştirmek suretiyle manevra yapılır. CEZİR. (Ebb): Güneş ve arz çekimlerinin tesiri altında kalan sulann normal seviyelerinden aşağıya inmesi olayı. Yeni terim olarak Gelgit olayında Git’i ifade etmekte ise de bu terim yerine genellikle cezir teri¬mi kullanılmaktadır. CEZİR AKINTISI. (Ebb Currcnt, Ebb Stream): Suların, cezir zama¬nında sahilden açığa doğru olan yatay hareketleridir. ClGAR. Bak. Kuntra mizana foa yelkeni. CIRGINA. (To fish): Kırılan bir direk veya sereni yanlarına kalaslar koyup halatla sararak sağlamlaştırmak. CIVADRA. (Bowsprit): Gemilerin baş taraflarında ileriye doğru uza¬tılan çubuklara denir. Cıvadralar genel olarak. Ana cıvadra, Baston ve Kontra baston olmak üzere üç kısımdan teşekkül eder. Ticaret gemi¬lerinde cıvadraya eskiden Bombires denilirdi. CIVADRA ARMADORASI. (Bowsprit pinrack): Flokların selviçelerini bağlamak için yelpazelerin her iki taraflarındaki alabandalara konul¬muş olan armadoralardır. Selviçeler alabandalarda bulunan deliklerden geçirildikten sonra bu armadora üzerindeki çeliklere bağlanırlar. CIVADRA BASTONU. (Jih boonı): Bak. Baston CIVADRA ÇANAKLIĞI. (Bowsprit bed.): Cıvadra destamorasının he-men gerisinde bulunan ve ana cıvadraya sağlı-sollu tespit edilmiş olan ağaç kütükler. CIVADRA DESTAMORASI. (Bowsprit cap): Büyük bastonu ana cıvad-raya bağlayan ağaç veya demirden yapılmış destamora. CIVADRA DÖŞE61. (Bowsprit Bed): Ana cıvadranın baş bodoslama üzerinde istinat ettiği yer. CIVADRA GÖNDERİ. (Jack Staff): Yelkenli gemilerde veya cıvadralı yatlarda cıvadranın cundasma dikilen küçük bir gönderdir. Cıvadrasız gemilerde pruva gönderine de cıvadra gönderi denir. Cıvadra gönderi¬ne harp gemilerinde gemi demirliyken küçük bir millî sancak çekilir. Bu sancağa Demir sancağı derüı*. Harp gemilerinde cıvadra gönderi top atışlarında atışa mani olmamak için yerinden çıkarılır. CIVADRA SANCAĞI. Bak. Demir sancağı. CIVADRA SERENİ. Bak Bıyık CIVADRA SEREN KÖSTEĞİ. Cıvadra serenlerinin cundalarından alı¬nıp talimarın her iki tarafındaki mapalara bağlanan halatlardır. CIVADRA SEREN VENTOSU. Bak. Bıyık ventosu CIVADRA ŞIPKASI. (Jib Netting): Büyük floğun toplanması sırasında f loğ un aşağıya doğru sarkmasını önlemek ve floğun toplanması için çalışan personelin emniyetini sağlamak için büyük baston cundası ile bıyık araşma gerilen şıpkadır. CIVADRA VARDEVELASI. (Spritguard): Cıvadra üzerinde yürüyen personelin tutunmaları için gerili olan halat. CIVADRA YATAĞI. (Pillow): Cıvadra topuğunun oturduğu sağlam ağaç. CIVADRA YELKENİ. (Spritsail): Cıvadra üzerindeki serene açılan dört köşe yelken. Çok eski yelken gemilerinde, bilhassa kalyonlarda kulla¬nılırdı. CİNBLOK. (Gin Block): Vinç bumbalarınm cundalarında bulunan tel veya zincirlerin geçtiği tornolar. CİVARİNA. Zaman zaman esen rüzgârlar sebebiyle durgun su yüze¬yinde uçuşan su tanecikleri. COĞRAFÎ MEVKİ. (Gcographical location): Gök cisminin başucunda olduğu kabul edilen yer üzerindeki bir nokta. CUNDA. (Peak): Yatay serenlerin her iki taraf uçlan ile direk, çubuk ve güderlerin uç taraflan. CUNDA BASTİKASI. (Gin block): Cundalara kanal açılarak ortasına yerleştirilen dilden meydana gelen sabit makara. CUNDA FENERİ. Serenlerin cundalarmda bulunan ve beyaz ışık gös¬teren fener. CUNDA HALATI. Bak. Miyama halatı CUNDA KİLİDİ. Cunda serenlerini, ana ve gabya serenleri üzerinde tutmak ve icabında serenlerin dışarıya sürülmelerini kolaylaştırmak için ana ve gabya serenleri üzerinde bulunan demir çemberlerden cun¬daya yakın olanı. Bu kilitlerden kaplama başına yakın olanına topuk kilidi denir. CUNDA MARSİPETİ. (Flemish borse): Seren cundalarına yapılan mar- sipet. CUNDA SERENLERİ. (Studding Sail Yards): Cunda yelkenlerinin açıl-ması için ana direklerle gabya çubukları üzerinde bulunan serenlerden dışarıya doğru sürülen seyyar serenler. Cunda serenleri, bulundukları serenlerin üzerlerine açılan cunda yelkenlerinin isimleri ile anılırlar. Pruva İskopomar sereni, pruva kordelisa sereni, pruva kordeliçüı sere¬ni. V,S gibi CUNDA YAKASI. (Peak): Yelkenlerin seren cundalarına gelen yaka¬ları. CUNDA YELKENİ. (Studding sail): Serenlerin cundalarından sürülen bastonların üzerlerine açılan yelken. Trinket sereni üzerine sürülen bas¬ton üzerine açılan yelkene İskopomar, gabya sereni ile trinket sereni arasına ve gabya serenine sürülen baston üzerine açılan yelkene Kor¬delisa, babafingo ile gabya sereni araşma ve babafingo sereni üzerine sürülen baston üzerine açılan yelkene Kordeliçin denir. CUNDA YELKENİ BASTONU. (Studding Sail Boom): Cunda yelken-lerinin açılması için Trinket, Mayistra, Foa ve Gabya serenlerinin üze¬rinden dışa doğru sürülen bastonlar.