10 Nisan 2017 Pazartesi

D HARFİ DENİZCİ KELİME ANLAMLARI




DENÎZE YÜK ATMA. (Jettison): Gemiyi hafifletmek maksadıyla ge¬miden denize yük atılmasıdır. Gemi güvertesinde bulunan yüklerin atılması müşterek menfaati kapsadığından büyük avarya sayılır. Fena hava şartlan dolayısıyla güvertede bulunan yükün kaybı ise küçük avarya sayılır. DENİZ FİLİKASI. (Accidenl Boat): Seyir esnasında herhangi bir de¬niz kazasına anında müdahale etmek üzere mataforası üzerinde deni¬ze doğru albura edilmiş ve personeli filikanın civarında bulunan filika. DENİZ HAKİMİYETİ. Denizlerde tasawur edilen harbin sevk ve ida¬resi için lüzumlu görülen deniz yollarına hâkim olmak. DENİZ HARİTASI. (Nautical Chart): Deniz sahaları ile sahilleri gös¬teren ve denizciler tarafından kullanılan özel haritalardır. Tehlikeli olan yerler, sığlıklar, kayalıklar özel işaretleri ile dip karakterleri harflerle, kulaç hatlan nokta ve kısa hatlarla, akıntılar oklarla göste¬rilirler. Ayrıca seyir için yardımcı maddeler, fenerler, şamandıralar (ışıklı, çanh, düdüklü) ın karakteristikleri belirtilir. Denizde kullanı¬lan haritalar genellikle Merkator irtisamı ile yapılmış haritalardır. DENİZ HAVA KUWETİ. (Maritime Air Force): Deniz Kuwetlerinin harekâtını destekleyen ve Deniz Kuwetleri ile birlikte harekât yapan Hava Kuweti. DENİZ KAZASI. (Casualty): Gemiyi kullananların elinde olmayan sebeplerden dolayı bir geminin kısmen veya tamamen hasara uğrama¬sı. Bak. Avarya, Çatma. DENİZ KAZASI RAPORU. Deniz kazası vukuunda gemi kaptanı tara-fından tanzim edilen rapor. DENİZ KILAVUZLARI. (Sailing Direclion): Limanlar, limanlara yak-laşma, limana girme, limanlardaki kolaylıklar ile sahil hatları, sey¬rüsefer için tehlikeler, rüzgâr ve akıntılarla met ve cezir gibi deniz¬cileri ilgilendiren birçok bilgileri içinde toplayan ve Hidrografi Dai¬relerince neşredilen kitaplar. DENİZ KUDRETİ. (SEA POWER): Deniz yolu ile yapılan nakliyat ve deniz alâka ve menfaatlerinin savaşanlara bahşettiği kolaylıklardan harp zamanında faydalanmaktır. DENİZ KUWETİ. (Navy): Bir devletin, denizdeki askeri kuwetleri ile bu kuwetlerin teşkil ve kullanılmasına müteallik siyasetine denir. De¬niz Kuwetinin unsurları, Donanma, Deniz üsleri ve devletin deniz si¬yasetidir. DENİZ MİLİ. (Nautical Mile): Yer küresi üzerindeki bir büyük daire¬nin bir dakikalık yayının boyu olup 6080, 2 kadem, 2000 yarda, 1852 metre uzunluğa tekabül eder. DENİZ MİLİ. (Knot): Gemilerin bir saat içinde aldıkları deniz mili mesafesine tekabül eden sür’atleri. DENİZ SİYASETİ. (Nautical policv); Bir ülke, yiyecek ve ham madde gibi lüzumlu ve zarurî ihtiyaçlarını deniz yollan vasıtasıyla tedarik et¬mek zorunda olduğu takdirde bir Deniz Kuwetine sahip olması icap eder. Bu kuwetin veçhesini tayin için değişmeyen bir siyasete ihtiyaç vardır. İşte bu siyasete deniz siyaseti denir. DENİZ STRATEJİSİ. (Nautical strategy): Deniz Kuwetlerinin, barış zamanında olduğu gibi savaş halinde de denizlerden kendi isteklerine göre faydalanmasını sağlayacak surette sevk ve idaresidir. DENİZ TERTİBİ BAĞLAMAK. Fırtınalı ve denizli havalarda gemi için¬de ve güvertede bulunan araç ve gereçlerle diğer malzemelerin yalpalar sebebiyle yerlerinden oynamamaları için bunların halatlar vasıtasıyla bağlanması. DENK. (Bale): Muntazam bir şekilde toparlanmış ve çelik şeritlerle ve¬ya sağlam bir şekilde bağlanarak toparlanmış eşya. DENK İZBİROSU. (Bale sling): Toparlanmış ve denk haline getirilmiş eşyayı gemiye almak veya gemiden çıkarmak için kullanılan izbiro. DEPLASMAN. (Displaccmcnt): Gemi taralından taşırılan suyun kadem küp olarak hacmi veya taşırdığı suyun miktarının 20 cwt lik tonlarla ifade edilen ağırlığı veya 2240 librelik tonlarla bütün geminin ağırlı¬ğına eşit olan ağırlığını ifade eder. DERECE. (Degree): Daire çemberinin 360 eşit kısma ayrılmış parça¬larından herbiri. DERİN SU. (Deep sea): Onbeş kulaçtan daha derin olan su. DERİN SU İSKANDİLİ. (Deep sca sounding machine): Deniz derinli¬ğinin 15 kulaçtan fazla olduğu yerlerde kullanılan iskandillerdir. Derin su iskandilinin kurşununun ağırlığı 30-100 kilo, iskandil savlosu da el isSkandiline nazaran daha kalındır. Kulaç nişanları her beş kulaçta bir düğümlü iple, sonu sıfırla biten kulaçlar ise 20 kulaç iki düğümlü ip, 30 kulaç üç düğümlü ip, 40 kulaç dört düğümlü vb. iplerle işaretlenir¬ler. Bir kısım ticaret gemilerinde kullanılmakta ise de yerlerini maki- nalı ve sonik elektronik cihazlara bırakmışlardır. DESTE ETMEK. (Bar laut): Kaloma verilmekte olan zincirin tutul¬ması ile. demirli bir gemi zincirinin veya rıhtıma veya bir gemiden diğer bir gemiye verilmiş olan halatların rüzgâr, akıntı gibi sebeplerle gerilmesine denir. DESTEMORA. (Cap, Collar): Bir direğin üzerine veya cıvadra ilerisine sürülen çubuk veya bastonu yerinde sabit tutmak için direk veya cı¬vadra zıvanasına geçirilen ağaç veya demirden yapılmış iki delikli çember. DESTEMORA PUNTELİ. (Cap pillar): Destemora ile gurcatanın ara¬sına konulan puntel. DEVAMLI SÜR'AT. (Permaııent spced): Bir geminin, orta derecedeki deniz şartlarında suya göre yaptığı sür’at.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder