DENİZLERİN PETROL VE PETROL ÜRÜNLERİ İLE
KİRLETİLMESİ
Petrol kirlenmesi toplumun dikkatini çokça
çeken bir olaydır. Çünkü görülebilir olup bir çok insanın yüz yüze gelebileceği
bir kirliliktir. Petrol hidrokarbonları denize birçok yolla ulaşmaktadır.
Bunları tanker kazaları, açıkta petrol üretimi, kentsel ve endüstriyel
atıklar, kıyısal petrol rafinerileri, doğal kaynaklar, atmosfer, kentsel nehir
deltaları, sintine ve balast operasyonları diye sıralayabiliriz.
Denize
dökülen petrol deniz üzerinde. PPÜ (Petrol ve/veya petrol ürünü) türü ve
dökülen miktara göre bir kaç santim ile Ü.3 mikrometre arasında kalınlığı
değişen bir film tabakası oluşturur. Rüzgar ve akıntıyla yol alan döküntü
kütlesi enine ve boyuna genişleyerek ilerler. Yayılma eğiliminin benzer ve
kapalı eğriler üzerinde olduğu görülür. Sahile vurmadığı takdirde tamamen
dağılana kadar bu yayılma devam edecektir. Eğer döküntü sahile vurursa, sahilde
katran şeridi şeklinde karaya oturacak sahil şeridinin alanı çok küçük
olduğundan aşırı yoğun kirlenme ile hayati bir kirlenmeye neden olacaktır.
Döküntü yayılırken sahile vurmadıkça kalınlığı
azalmış olur. Bu azalmada yayılmanın etkisi yanında buharlaşmanın da etkisi
büyüktür. Normal şartlarda ham petrol içindeki toluen. benzen, saylın türü
hidrokarbonlar bir kaç saat içinde uçarlar.
Uçan bu bileşiklerin uçma hızı, deniz ve
havanın sıcaklığının artması ile, denizin dalgalı oluşu, film tabakasının ince
oluşuyla artar. Buharlaşma sonunda ham petrolün yaklaşık yansı atmosfere
karışmış olur. O ana kadar denizin yalnız yüzeyi kirli iken artık petrol
döküntüsünün üzerindeki atmosferde petrol gazlarıyla kirlenmiştir.
Hafif petrol ağır petrole oranla daha hızlı
buharlaşır. Bu esnada bir yandan petrol su içinde erimeye başlamıştır. Aynca
şunu da belirtelim ki en çok uçucu olan petrol ürünleri aynı zamanda suda en
hızlı eriyenlerdir.
Erime sonunda ise erimeyen küçük damlacıklar
suda asılı kaür. Belli süre sonra katran damlaları deniz dibine çöküp, deniz
suyunun yanı sıra deniz zeminini de kirletmiş olur. Mikrobik damlalar halinde,
petrol yüzeyde geniş bir alan oluşturur ve bakterilerin hücumuna uğrar. Katran
toplan ise hacimlerine göre daha az yer kaplar ve bakterilerle daha az
etkileşirler.
PPÜ
film tabakasının iki metre altındaki ışık miktarı %90 azalır. Bu da fotosentez
yapan deniz canlılarının habitatının bozulması demektir. Ayrıca suda eriyen
petrol türevleri, sudaki erimiş oksijeni süzerek solunum yapan hayvanlan
zehirler. Bunun yanı sıra film tabakası atmosferle teması keserek suda eriyecek
olan gazlan (özellikle O2) engelleyerek denizde hayatın son
bulmasına neden olur. Çöken petrol ise zemin canlılarını zehirlemekle kalmaz
zemindeki bitkilerin ve bol oksijenli suyla temasa ihtiyacı olan deniz
canlılarının yumurtalarının üzerini kaplayarak boğar ve balık populasyonunun
düşmesine neden olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder