Gemilerin sualtı
bölümlerinin biçimleri oldukça yalın olup, yapıları da birbirine çok benzer;
buna karşılık, suüstü bölümlerinin hem biçimleri karmaşıktır, hem de yapıları
birbirine pek benzemez. Bu nedenle, hareket eden gemilerin durgun havadan
gördükleri direnci, genel çizgileriyle belirlemek kadar, hareket eden belirli
bir geminin durgun havadan gördüğü direncin değerini, hesap yoluyla saptamak
da çok zordur. Çünkü, küçük bir gemide bile, suüstü yapısında bulunan, birçok
değişik, eğimli ya da düz yüzeylerin tek tek dirençleriyle, bunların
birbirlerini etkileme değerlerini hesaplamak, hemen hemen olanaksız gibidir. Bu
yüzden, bir gemi üzerindeki hava dirençlerini belirlemede, hesap yolu yerine,
deney yolu daha geçerli sayılmaktadır.
Yapılan deneylere göre, rüzgarsız, bir
başka deyişle durgun bir havada en yüksek hızıyla hareket eden bir geminin
karşılaşacağı hava direnci, karşılaşacağı toplam su direncinin yalnızca yüzde
bir buçuğu ile yüzde üçü arasında değişmektedir. Dolayısıyla, durgun havada
yolalan bir geminin karşılaştığı hava direnci, su direncinin yanında çok küçük
bir değer olarak ortaya çıktığından, uygulamada hesap dışı tutulabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder