GECE TESİRİ. (Night cffect): Güneşin doğuş ve batış vakitlerine ya¬kın zamanlarda radyo istikamet bulucularındaki kerterizlerin doğrulu¬ğunda bir hatanın meydana gelmesi. GEMİ, (ship): Tahsis edildiği gayeye uygun olarak kullanılan, denizde hareket imkânına sahip bulunan ve pek küçük olmayan her türlü tekne. GEMİ ASLANI. Bak. Baş modeli GEMİCİ ÇAKISI. (Knife, Jack knife): Halatları kesmek üzere bir ta¬rafında keskin bir kısım ile kavilye yerine kullanılmak üzere kavilyeye benzer bil* parçası bulunan bıcak/çakı. GEMİCİ NURU. (Corpasaııt): Fırtınalı ve rutubetli havalarda direk şapkaları ile serenlerin cundalarında görülen ışık. GEMİ KURTARMA. (Salvagc): Herhangi bir sebeple tehlike durumuna gelmiş bir gemi veya gemideki yüklerin kurtarılması işi. GEMİ SAHİPLERİ. (Ship holder, ship ovner.): Bir geminin resmen tescil edilmiş şahısları veya ortaklan. GEMİ SİMSARI. (Ship broker): Gemi simsarları, yükleyiciler, gönde¬rilenler ve gemi sahipleri arasında aracı olarak çalışan kimselerdir. Ge¬mi simsarları yük alma teslim etme, navlun bedellerini tahsil etme, kumanya temini, gümrük resimlerinin ödenmesi, gemilerin nhtıma ya¬naşmalarını temin için tertibat alma gibi görevleri yaparlar. GEMİ TASTİKNAMESİ. (Certil'icate of regislry): Bir geminin adı, bağ-lama limanı, ölçme belgesinde yazılı bilgileri, menşe tafsilatım, sahip veya sahiplerinin ad ve sanları ile pay miktarlarını ve bayrak çekme hakkını belirten belge. GEMİ VASATI. (Amidship): Gemi ve deniz araçlarında en geniş ke¬merinin bulunduğu orta kısımlar ve civarı. GEMİ YÜKÜ. (Cargo): Bir limandan diğer bir limana nakledilmek üzere gemiye yüklenen ticari mallar. GERDEL. (Pail): Gemi içinde temizlik maksatları için su taşımaya yarıyan ve tahtaların yan yana getirilmesi ve dış taraflarına demir ve¬ya pirinçten çember geçirilmiş kovalara denir. Halen gemilerde bu iş için saçtan veya naylondan yapılmış kovalar kullanılmakta ve gerdel ismi ile anılmaktadır. GERDEL CEVİZİ. (\Vall knot): Gerdellerin taşınması için takılan ha-latların, geçtiği deliklerden çıkmamaları için yapılan ceviz. Gerdel ce¬vizi halat çımalarına yapılan yaygın bir ceviz türüdür. Gerdel cevizine piyan cevizi de denilir. GEZDİRMEK. (To yaw): Biı* geminin istenilen rota üzerinde gitme¬yerek rotanın devamlı olarak sancak veya iskelesine çıkmasıdır. Böyle hallerde vardiya subayı serdümeni ikaz için «Gezdirme gemiyi D diye ikaz eder. GEZEGEN. (Planet): Güneşin etrafında bir elips çizerek devreden gök cisimleri bilinen gezegenler : Merküri, Venüs, Arz, Mars, Jüpiter, Sa¬türn, Üranüs, Neptün, Plüton’dur. GILADORA. (Tween deck) : Ticaret gemilerinde kamara bileti olmayan yolcuların alındığı alabandalara yakın kısımlar. G1KDAZO (Mast ropc): Gabya vc babafingo çubuklarını yerlerine sür¬mek veya bunları aşağıya indirmek için donatılan selviçeler. GINDAZO BASTİKASI. (Top block): Çubukların topuk tarafında, biri kaşkaval deliği üzerinde diğeri altında bulunan ve gındazolarla donatı¬lan iki bastikadır. Bunlardan üsttekine gındazo dili, alttakine patakül- ye dili denir. GINDAZO DİLİ. Bak. Gındazo bastikası GINDAZO TORNOSU. Gındazoları donatmak için ana destamoraların kıç tarafında bulunan mapalara takılan tornolar. GIRCALA (Marline): İyi cins kendirden iki ve dört kollu olarak bü¬külmüş mürnel. Katrana batırılmış olanlarına Katranlı gırcala denir. Kalın halatların füçuna edilmesinde ve gemiciliğin gerektirdiği daha birçok yerlerde kullanılır. GIRCALA HALATI. (Nettles): Irgada koşulan el manivelalarının yer-lerinden çıkmamaları için bu manivelaların cundalarından dolaştırılan halat. GİDON. (Burgee): Uçkurluk kenarının karşısına gelen kenarı üçgen şeklinde oyulmuş küçük sancak. Bak. Fors. GİLADORA. Bak. gıladora GIRCALA. Bak. Gırcala GİRDAP. (Wlıirl puol): İstikametleri biri birine nazaran ters olan iki akıntının veya bir akıntı ile anafor suyunun çarpışması sonucunda meydana gelen çevrinti. Buna Ayna da denilir. GİZ. (Gaff): Yan yelkenlerin seren yakalarının bağlandığı ana direk¬ler üzerindeki yarım serenler. Gizler üzerine açıldıkları yan yelkenleri¬nin isimleri ile anılırlar. Gemilerin seyir halindeyken milli sancakla¬rını çektikleri yarım serenlere de giz denir. GİZ ÇATALI. Bak. Çatal GİZ YARI MA YI. Bak. Bumba yanmayı GİZ YELKENİ. Bak. Yan Yelken GOMENA/GOMİNA. (Cable): Bir deniz milinin onda birine eşit olan uzunluk. Gominaların uzunlukları her milletin kabul ettiği ölçülere gö¬re değişik olur. Alman ve İngilizler 185,2 metre, 200 yarda, 608 fit, Ame-rikalılar, 219 metre, 720 fit, Fransız ve İspanyollar 200 metre 656 fit, Portekiz, 258 metre, 846 fit olarak kabul etmişlerdir.
Bilgi bloğu, Denizcilik bilgi arşivi,teknik terimler,teknik kavramlar,teknik açıklamalar ,bilgi kaynağı, ödev, denizcilik dökümanları,nedir? sorusunun cevabı
12 Mayıs 2017 Cuma
G HARFLİ GEMİCİ TERİMLERİ
GECE TESİRİ. (Night cffect): Güneşin doğuş ve batış vakitlerine ya¬kın zamanlarda radyo istikamet bulucularındaki kerterizlerin doğrulu¬ğunda bir hatanın meydana gelmesi. GEMİ, (ship): Tahsis edildiği gayeye uygun olarak kullanılan, denizde hareket imkânına sahip bulunan ve pek küçük olmayan her türlü tekne. GEMİ ASLANI. Bak. Baş modeli GEMİCİ ÇAKISI. (Knife, Jack knife): Halatları kesmek üzere bir ta¬rafında keskin bir kısım ile kavilye yerine kullanılmak üzere kavilyeye benzer bil* parçası bulunan bıcak/çakı. GEMİCİ NURU. (Corpasaııt): Fırtınalı ve rutubetli havalarda direk şapkaları ile serenlerin cundalarında görülen ışık. GEMİ KURTARMA. (Salvagc): Herhangi bir sebeple tehlike durumuna gelmiş bir gemi veya gemideki yüklerin kurtarılması işi. GEMİ SAHİPLERİ. (Ship holder, ship ovner.): Bir geminin resmen tescil edilmiş şahısları veya ortaklan. GEMİ SİMSARI. (Ship broker): Gemi simsarları, yükleyiciler, gönde¬rilenler ve gemi sahipleri arasında aracı olarak çalışan kimselerdir. Ge¬mi simsarları yük alma teslim etme, navlun bedellerini tahsil etme, kumanya temini, gümrük resimlerinin ödenmesi, gemilerin nhtıma ya¬naşmalarını temin için tertibat alma gibi görevleri yaparlar. GEMİ TASTİKNAMESİ. (Certil'icate of regislry): Bir geminin adı, bağ-lama limanı, ölçme belgesinde yazılı bilgileri, menşe tafsilatım, sahip veya sahiplerinin ad ve sanları ile pay miktarlarını ve bayrak çekme hakkını belirten belge. GEMİ VASATI. (Amidship): Gemi ve deniz araçlarında en geniş ke¬merinin bulunduğu orta kısımlar ve civarı. GEMİ YÜKÜ. (Cargo): Bir limandan diğer bir limana nakledilmek üzere gemiye yüklenen ticari mallar. GERDEL. (Pail): Gemi içinde temizlik maksatları için su taşımaya yarıyan ve tahtaların yan yana getirilmesi ve dış taraflarına demir ve¬ya pirinçten çember geçirilmiş kovalara denir. Halen gemilerde bu iş için saçtan veya naylondan yapılmış kovalar kullanılmakta ve gerdel ismi ile anılmaktadır. GERDEL CEVİZİ. (\Vall knot): Gerdellerin taşınması için takılan ha-latların, geçtiği deliklerden çıkmamaları için yapılan ceviz. Gerdel ce¬vizi halat çımalarına yapılan yaygın bir ceviz türüdür. Gerdel cevizine piyan cevizi de denilir. GEZDİRMEK. (To yaw): Biı* geminin istenilen rota üzerinde gitme¬yerek rotanın devamlı olarak sancak veya iskelesine çıkmasıdır. Böyle hallerde vardiya subayı serdümeni ikaz için «Gezdirme gemiyi D diye ikaz eder. GEZEGEN. (Planet): Güneşin etrafında bir elips çizerek devreden gök cisimleri bilinen gezegenler : Merküri, Venüs, Arz, Mars, Jüpiter, Sa¬türn, Üranüs, Neptün, Plüton’dur. GILADORA. (Tween deck) : Ticaret gemilerinde kamara bileti olmayan yolcuların alındığı alabandalara yakın kısımlar. G1KDAZO (Mast ropc): Gabya vc babafingo çubuklarını yerlerine sür¬mek veya bunları aşağıya indirmek için donatılan selviçeler. GINDAZO BASTİKASI. (Top block): Çubukların topuk tarafında, biri kaşkaval deliği üzerinde diğeri altında bulunan ve gındazolarla donatı¬lan iki bastikadır. Bunlardan üsttekine gındazo dili, alttakine patakül- ye dili denir. GINDAZO DİLİ. Bak. Gındazo bastikası GINDAZO TORNOSU. Gındazoları donatmak için ana destamoraların kıç tarafında bulunan mapalara takılan tornolar. GIRCALA (Marline): İyi cins kendirden iki ve dört kollu olarak bü¬külmüş mürnel. Katrana batırılmış olanlarına Katranlı gırcala denir. Kalın halatların füçuna edilmesinde ve gemiciliğin gerektirdiği daha birçok yerlerde kullanılır. GIRCALA HALATI. (Nettles): Irgada koşulan el manivelalarının yer-lerinden çıkmamaları için bu manivelaların cundalarından dolaştırılan halat. GİDON. (Burgee): Uçkurluk kenarının karşısına gelen kenarı üçgen şeklinde oyulmuş küçük sancak. Bak. Fors. GİLADORA. Bak. gıladora GIRCALA. Bak. Gırcala GİRDAP. (Wlıirl puol): İstikametleri biri birine nazaran ters olan iki akıntının veya bir akıntı ile anafor suyunun çarpışması sonucunda meydana gelen çevrinti. Buna Ayna da denilir. GİZ. (Gaff): Yan yelkenlerin seren yakalarının bağlandığı ana direk¬ler üzerindeki yarım serenler. Gizler üzerine açıldıkları yan yelkenleri¬nin isimleri ile anılırlar. Gemilerin seyir halindeyken milli sancakla¬rını çektikleri yarım serenlere de giz denir. GİZ ÇATALI. Bak. Çatal GİZ YARI MA YI. Bak. Bumba yanmayı GİZ YELKENİ. Bak. Yan Yelken GOMENA/GOMİNA. (Cable): Bir deniz milinin onda birine eşit olan uzunluk. Gominaların uzunlukları her milletin kabul ettiği ölçülere gö¬re değişik olur. Alman ve İngilizler 185,2 metre, 200 yarda, 608 fit, Ame-rikalılar, 219 metre, 720 fit, Fransız ve İspanyollar 200 metre 656 fit, Portekiz, 258 metre, 846 fit olarak kabul etmişlerdir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder