HARİTA REMİZ VE İŞARETLERİ. (Symbols and abbreviations): Ha-ritalar üzerindeki bilgileri gösteren remiz ve işaretler. Bu işaret ve re¬mizler kolaylıkla hatırda kalabilecek şekilde hazırlandığından tama¬men ezberlenmelidir. Buna murahamat’ta denilir. HARMANLAMAK. (Turnİng a slıip with long round): Bir gemi ve de¬niz aracının küçük bir dümen açısı kullanarak büyük bir devir dairesi çizmesi suretiyle seyretmesi. HASAR AVARYASI. (Averagc loss): Yükleme veya hareket anından, varma veya boşaltma anına kadar gemi veya yükün uğradığı hasar. HASAR RAPORU. (Damage report): Çatma, oturma, denize yük atma, yangın ve diğer benzeri sebeplerle tekne ve yükte meydana gelen hasar ve ziyanın sebep ve sonuçlan ile ilgili olarak gemi personeli ve diğer il¬gililerce hazırlanan rapor. HASIR HALAT. (Mat rope): Gombar’da denilen ve Hindistan Cevizi ağacının liflerinin sağa bükülmesi suretiyle yapılan halat. Diğer ha¬latlara nazaran daha az mukavemetli olan bu halatlar yüzücü kabi¬liyeti sebebiyle palamar halatı olarak kullanılırlar. HASIR YELKEN. (Bale yawl): Adî kare yelkenler gibi serenlere bağ¬lanan dörtköşeli yelkenlerdir. Kandilisalan serenlerin üçte birlik kıs¬mından bağlanarak basılır ve tramolalarda aşağı indirilerek direğin diğer tarafına kavanca edilir. Bu yelkenlere maynalı latin veya pra- çile yelkeni de denilir. HAVALI DÜDÜK. (Orgah whistlc): Gemilerde sesle işaret vermek için basmçlı hava ile çalışan düdük. îyi bir havalı düdüğün sesi sakin ha¬vada en az iki mil mesafeden net olarak duyulmalı, sesi tiz olmalı ve arka arkaya çıkan sesler birbirine karışmamalıdır. IIAVUZ. (WeII deck): Gemilerin baş kasarası ile köprüüstü, köpriiüs- tü ile kıç kasarası arasında kalan boşluk. HAVUZ GÜVERTELİ. (Well deck slıip); Bazı gemilerde köprüüstü ile kıç kasara birleşik olarak yapılmıştır. Bu şekilde inşa edilmiş gemilere havuz güverteli gemi denir. Son zamanlarda bu tip gemilerin yapıl¬masına daha fazla iç hacim elde etmek sebep olmuştur. HAYHAY. (AYE, AYE SIR): Verilen bir komutun anlaşıldığını ve icrasına geçileceğini anlatan terim. HAYBOCİ. Bak. Ayboci. HAZIRLIK İHRARI/MEKTUBU. (Noticc of readiness): Gemi kapta¬nının, gemisinin yüklemeye veya boşaltmaya hazır olduğunu kiracıya veya gönderilene yazılı olarak bildirdiği yazı. IIAZIROL. (Slandby): Fiili olarak yapılması emrinin icra edilmesine hazır olunması için verilen komuta. HEKTOMETRE/IIEKTO. Yüz metrelik bir mesafeyi ifade eder. Daha ziyade toplara mesafeyi bildirmede kullanılır. HELYOSTAT. (HELIOMETER): Güneş ışığını bir ayna vasıtasıyla yansıtmak suretiyle haberleşmeyi sağlayan alet. UESABÎ İRTİFA. (Height calculeting): Bir gök cisminin, kabul edilen mevkide hakikî ufuk istikametindeki açısal mesafesi. Hesabi irtifa dik daire üzerinde 90 dereceye kadar ölçülür. HEYBE TORNOSU. (Snatch block): Destamoraların sancak ve iskele taraflarındaki mapalara asılan tornolar. HIKÇA MAPASI. (Bittcrn end): Zincirin, zincirlikte kalan çımasının kilitlendiği omurgaya konulmuş mapa. Kısa olarak Hırca denilir. HİDROGRAFİ. (Hydrography): Kıyıların biçimini, denizlerin derinli¬ğini, met ve cezir yüksekliğini, deniz akıntıları gibi denizlerle ilgili hususları inceleyen bilim dalı. HİDROMETRE. (Hydromctcr): Met vecezir olayının istikametini ve yüksekliğini ölçmekte kullanılan alet. HİGROMETRE. (Ilygronıeter): Havada, atmosferde bulunan nem mik¬tarım ölçen alet. HİLÂL. (Crcscent ıııoon): Yeni ay ile ilk terbi veya yeni ay ile son terbi arasında ayın yay şeklindeki görünümü. HİSA. (Iloist awav): Herhangi birşeyi yukarıya kaldırmak, çekmek, HİSA KÜREK. (Toss your oars): Puta vaziyetinde duran küreklerin topaçlarına basılarak palalarının yukarıya gelecek şekilde kaldırılma¬sı için verilen komuta. Bu komutun verilmesi ile kürek topaçları aşa¬ğıya basılarak farş tahtaları üzerine oturtulur ve palaları yukarıya kaldırılır. HİSA SANCAK. Bak. Toka sancak. HİSA SANCAK ZAMANI. Bak. Toka sancak zamanı. HİSSİ UFUK. (Sensible horizon): Yer üzerinde bulunan gözlemciden geçen teğet düzlem ile gök küresinin kesişmesinden meydana gelen ufuk. HOP. (Avast): Herhangi birşeyin kaldırılmasının veya çekilmesinin durdurulması için söylenen terim. HUBUBAT YÜKÜ SERTİFİKASI. (Graiıı cargo ccrtificatc): Geminin hububat yüklemiye uygun olduğunu belirten ve limandaki yetkili bir sürveyan tarafından verilen belge. HURİ. (DUGOUT): Kütüklerin oyulması suretiyle yapılan ince yapı¬lı, kürek veya yelkenle hareket eden tekne. HURİ YELKENİ. (Spenccr): Kısa direkler üzerine sürülen serenler üzerine açılan üçköşeli yelken. Bumbasız olan bu yelkenlere Moda veya Pena yelkeni de denir. HUSUFLU FENKR. (Occulting light): Düzgün aralıklarla ani ve tam karanlık gösteren fenerler. Bu tip fenerlerde ışık müddeti karanlık müddetinden çok veya birbirine eşittir. Deniz haritalarında Occ harf¬leri ile gösterilir. HUTUTU ANKEBUTİYE. (Cross wires): Seksant ve benzeri rasat alet¬leri ile topların teleskoplarında ve dürbünlerin iç kısımlarında bulu¬nan birbirine dik teller.
Bilgi bloğu, Denizcilik bilgi arşivi,teknik terimler,teknik kavramlar,teknik açıklamalar ,bilgi kaynağı, ödev, denizcilik dökümanları,nedir? sorusunun cevabı
28 Mayıs 2017 Pazar
DENİZCİLİK TERİMLERİ : H HARFİ
HARİTA REMİZ VE İŞARETLERİ. (Symbols and abbreviations): Ha-ritalar üzerindeki bilgileri gösteren remiz ve işaretler. Bu işaret ve re¬mizler kolaylıkla hatırda kalabilecek şekilde hazırlandığından tama¬men ezberlenmelidir. Buna murahamat’ta denilir. HARMANLAMAK. (Turnİng a slıip with long round): Bir gemi ve de¬niz aracının küçük bir dümen açısı kullanarak büyük bir devir dairesi çizmesi suretiyle seyretmesi. HASAR AVARYASI. (Averagc loss): Yükleme veya hareket anından, varma veya boşaltma anına kadar gemi veya yükün uğradığı hasar. HASAR RAPORU. (Damage report): Çatma, oturma, denize yük atma, yangın ve diğer benzeri sebeplerle tekne ve yükte meydana gelen hasar ve ziyanın sebep ve sonuçlan ile ilgili olarak gemi personeli ve diğer il¬gililerce hazırlanan rapor. HASIR HALAT. (Mat rope): Gombar’da denilen ve Hindistan Cevizi ağacının liflerinin sağa bükülmesi suretiyle yapılan halat. Diğer ha¬latlara nazaran daha az mukavemetli olan bu halatlar yüzücü kabi¬liyeti sebebiyle palamar halatı olarak kullanılırlar. HASIR YELKEN. (Bale yawl): Adî kare yelkenler gibi serenlere bağ¬lanan dörtköşeli yelkenlerdir. Kandilisalan serenlerin üçte birlik kıs¬mından bağlanarak basılır ve tramolalarda aşağı indirilerek direğin diğer tarafına kavanca edilir. Bu yelkenlere maynalı latin veya pra- çile yelkeni de denilir. HAVALI DÜDÜK. (Orgah whistlc): Gemilerde sesle işaret vermek için basmçlı hava ile çalışan düdük. îyi bir havalı düdüğün sesi sakin ha¬vada en az iki mil mesafeden net olarak duyulmalı, sesi tiz olmalı ve arka arkaya çıkan sesler birbirine karışmamalıdır. IIAVUZ. (WeII deck): Gemilerin baş kasarası ile köprüüstü, köpriiüs- tü ile kıç kasarası arasında kalan boşluk. HAVUZ GÜVERTELİ. (Well deck slıip); Bazı gemilerde köprüüstü ile kıç kasara birleşik olarak yapılmıştır. Bu şekilde inşa edilmiş gemilere havuz güverteli gemi denir. Son zamanlarda bu tip gemilerin yapıl¬masına daha fazla iç hacim elde etmek sebep olmuştur. HAYHAY. (AYE, AYE SIR): Verilen bir komutun anlaşıldığını ve icrasına geçileceğini anlatan terim. HAYBOCİ. Bak. Ayboci. HAZIRLIK İHRARI/MEKTUBU. (Noticc of readiness): Gemi kapta¬nının, gemisinin yüklemeye veya boşaltmaya hazır olduğunu kiracıya veya gönderilene yazılı olarak bildirdiği yazı. IIAZIROL. (Slandby): Fiili olarak yapılması emrinin icra edilmesine hazır olunması için verilen komuta. HEKTOMETRE/IIEKTO. Yüz metrelik bir mesafeyi ifade eder. Daha ziyade toplara mesafeyi bildirmede kullanılır. HELYOSTAT. (HELIOMETER): Güneş ışığını bir ayna vasıtasıyla yansıtmak suretiyle haberleşmeyi sağlayan alet. UESABÎ İRTİFA. (Height calculeting): Bir gök cisminin, kabul edilen mevkide hakikî ufuk istikametindeki açısal mesafesi. Hesabi irtifa dik daire üzerinde 90 dereceye kadar ölçülür. HEYBE TORNOSU. (Snatch block): Destamoraların sancak ve iskele taraflarındaki mapalara asılan tornolar. HIKÇA MAPASI. (Bittcrn end): Zincirin, zincirlikte kalan çımasının kilitlendiği omurgaya konulmuş mapa. Kısa olarak Hırca denilir. HİDROGRAFİ. (Hydrography): Kıyıların biçimini, denizlerin derinli¬ğini, met ve cezir yüksekliğini, deniz akıntıları gibi denizlerle ilgili hususları inceleyen bilim dalı. HİDROMETRE. (Hydromctcr): Met vecezir olayının istikametini ve yüksekliğini ölçmekte kullanılan alet. HİGROMETRE. (Ilygronıeter): Havada, atmosferde bulunan nem mik¬tarım ölçen alet. HİLÂL. (Crcscent ıııoon): Yeni ay ile ilk terbi veya yeni ay ile son terbi arasında ayın yay şeklindeki görünümü. HİSA. (Iloist awav): Herhangi birşeyi yukarıya kaldırmak, çekmek, HİSA KÜREK. (Toss your oars): Puta vaziyetinde duran küreklerin topaçlarına basılarak palalarının yukarıya gelecek şekilde kaldırılma¬sı için verilen komuta. Bu komutun verilmesi ile kürek topaçları aşa¬ğıya basılarak farş tahtaları üzerine oturtulur ve palaları yukarıya kaldırılır. HİSA SANCAK. Bak. Toka sancak. HİSA SANCAK ZAMANI. Bak. Toka sancak zamanı. HİSSİ UFUK. (Sensible horizon): Yer üzerinde bulunan gözlemciden geçen teğet düzlem ile gök küresinin kesişmesinden meydana gelen ufuk. HOP. (Avast): Herhangi birşeyin kaldırılmasının veya çekilmesinin durdurulması için söylenen terim. HUBUBAT YÜKÜ SERTİFİKASI. (Graiıı cargo ccrtificatc): Geminin hububat yüklemiye uygun olduğunu belirten ve limandaki yetkili bir sürveyan tarafından verilen belge. HURİ. (DUGOUT): Kütüklerin oyulması suretiyle yapılan ince yapı¬lı, kürek veya yelkenle hareket eden tekne. HURİ YELKENİ. (Spenccr): Kısa direkler üzerine sürülen serenler üzerine açılan üçköşeli yelken. Bumbasız olan bu yelkenlere Moda veya Pena yelkeni de denir. HUSUFLU FENKR. (Occulting light): Düzgün aralıklarla ani ve tam karanlık gösteren fenerler. Bu tip fenerlerde ışık müddeti karanlık müddetinden çok veya birbirine eşittir. Deniz haritalarında Occ harf¬leri ile gösterilir. HUTUTU ANKEBUTİYE. (Cross wires): Seksant ve benzeri rasat alet¬leri ile topların teleskoplarında ve dürbünlerin iç kısımlarında bulu¬nan birbirine dik teller.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder